Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/298
Karar No: 2021/2212
Karar Tarihi: 13.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/298 Esas 2021/2212 Karar Sayılı İlamı


T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/298
KARAR NO : 2021/2212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
NUMARASI : 2016/707 E - 2019/180 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında mevcut 2012 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi'nin 28/02/2016 tarihinde fesih edildiğini, davalının erken fesih nedeniyle 29.343,89 TL bedelli faturayı cezai şart olarak gönderdiğini, müvekkilince bu faturanın iade edildiğini, davalı taraf müvekkilinin... Bankası Sefaköy Beşyol şubesi hesabından doğrudan borçlanma sisteminden faturayı tahsil ettiğini, ancak sözleşmende erken fesih ile ilgili bir cezai şart bulunmadığını, davalının is- patlanmış bir zararı olmadığını beyanla 29.343,89 TL'nin haksız iktisap tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde;taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesinde ; “Söz- leşme, taraflardan birinin sözleşmenin bitiminden 3 (üç) ay önce fesih ihbarında bulunmamış olması kaydı ile aynı şartlarla birer yıllık dönemler halinde kendiliğinden uzayacaktır.” hükmüne yer veril- diğinden taraflardan birinin 3 ay önceden fesih bildiriminde bulunmaması halinde sözleşmenin birer yıllık dönemler halinde uzayacağını, somut olayda da tarafların bu yönde bir bildirimi olmadığından 01/09/2012 tarihinde akdedilen sözleşmenin birer yıllık dönemler halinde uzadığını ve 2016 yılına gelin- diğinde sözleşmenin sona erme tarihinin 01/09/2016 olduğunu, ancak davacının uzamış sözleşme süresi içinde, 28/02/2016 tarihinde müvekkiline hiçbir bildirimde bulunmaksızın başka bir tedarik firması ile sözleşme akdetmek suretiyle sözleşmeyi haksız biçimde feshettiğini, müvekkilinin erken fesih nedeniyle mahrum kaldığı karı ,erken fesih tazminatını davacıya yansıttığını ,davacı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi'nce:
"1-Davacının cevaba cevap dilekçesinde talep ettiği 1.015,51TL'lik faiz alacağı ile BSMV alacağı yönünden davacının davasının geri alması, davalının açık rızası bulunması nedeni ile bu tutar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının dava dilekçesinde talep ettiği 29.343,89 TL'lik faturaya dayalı alacak yönün- den davanın kabulü ile; alacağın haksız iktisap tarihi olan 11/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde:davacının sözleşmeyi, sözleşmede düzenlenen usule uymaksızın feshettiğini, bu durumun bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini,
Müvekkilinin erken ve haksız fesih nedeniyle uğradığı zararının tazminini talep edebi- leceğini,
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında " fatura bedeli olan zararın davalıya ait sözleşmenin davacı tarafından haksız fesih nedeni ile oluşan bir zarar olup olmadığının, zararın varlığı ve miktarının davalı tarafça kanıtlanması gerekmektedir" denildiğini, ancak davacının sözleşmeyi fes- hinin haksız ve usule aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, elektrik tedariki için bir takım maliyetlere katlandığını, elektrik satışı gerçekleştiremediği için kar kaybına uğradığını, davacı 28/02/2016 tarihinde haksız biçimde çıkış yapmasa idi 01/09/2016 tarihinde sona erecek olan sözleşme süresince (6 ay) elde edeceği kazancın davacının geriye dönük tüketim oranlarına göre hesaplandığını, buna ilişkin aylık tüketim miktarlarını gösterir tablo ve faturaların dosyaya sunulduğunu, Bilirkişiler tarafından faturalar üzerinde hesaplama yapılması gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile karar verildiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin olup davacı taraf "sözleşme erken fesih tazminatı " adı altında davalı tarafça tahakkuk ve tahsil edilen faturaya dayalı ödemenin iadesini talep etmektedir.
Uyuşmazlık , sözleşmenin davacı tarafça erken feshedilip edilmediği ve davacının erken fesih tazminatı talep edip edemeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre;Taraflar arasında, davacının ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin davalı tarafça tedariki hususunda ,01/09/2012 tarihli "Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi" imzalandığı,
Sözleşmenin "Elektrik Enerjisinin Başlaması ve Sözleşme Süresi " başlıklı 4. maddesinde " elektrik enerjisinin satışı, tüketiciye tedarikçi tarafından elektrik enerjisi verilmesini müteakip başlar ve iş bu tarih "Satış Başlangıç Tarihi" olarak adlandırılır. Sözleşmenin süresi elektrik enerjisi satışının başladığı tarihten itibaren 1 yıl olacaktır. Sözleşme taraflardan birinin sözleşmenin bitiminden üç ay önce fesih ihbarında bulunması kaydı ile birer yıllık dönemler halinde kendiliğinden uzayacaktır " hük- müne yer verildiği, Fesih yoluna gidilmediği için 01/09/2016 tarihine kadar süresi uzayan sözleşmenin 28/02/ 2016 tarihi itibariyle davacı şirket tarafından erken feshedildiği,adı geçen şirketin 01/03/2016 tarihinde PMUM sisteminde davalı şirketin portföyünden çıktığı, bunun üzerine davalı şirket tarafından , davacı adına "sözleşme erken fesih tazminatı " olarak 29.343,89 TL bedelli 11/04/2016 tarihli AAA000005857 nolu dava konusu faturanın düzenlendiği, Davacının yasal süre içinde noter kanalıyla faturaya itirazda bulunduğu ,Ancak söz konusu fatura bedelinin Doğrudan Borçlanma Sistemi(DBS) aracılığıyla dava- cıya ait banka hesabından tahsil edildiği, davacının da iş bu dava ile yapılan tahsilatın iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır.Davalı taraf her ne kadar iş bu dava konusu faturayı "sözleşme erken fesih tazminatı" ola- rak düzenleyip tahsil etmiş ve davalı vekili 28/08/2018 tarihli dilekçesinde söz konusu tazminat içeriğini " mahrum kalınan kar" olarak açıklamış ise de ; taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin erken feshi halinde " mahrum kalınan kar , cezai şart vs" tazminat talep edilebileceğine dair bir düzenleme bulun- madığı, davalı tarafça DBS'den yapılan ve dayanağı bulunmayan dava konusu tahsilatın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, B.K. hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla söz konusu tahsilatın iadesi gerekmektedir.
Davacının davasını geri aldığı alınan faiz, BSMV alacağı yönünden ise karar tesisine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davalının istinaf baş vurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 2.004,48 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 545,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.458,96 TL'nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/09/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi