3. Hukuk Dairesi 2013/12898 E. , 2013/15839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; ....parsel üzerinde bulunan....bağımsız bölüm halindeki mesken için ferdi su abonesi olmak istediğini, bu aşamada davalı idare görevlileri tarafından müvekkilden toplam 4.492,00 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini iddia ederek; davacıdan talep edilen kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedeli olarak 4.492,00 TL"nin iptalini, hiçbir şart öne sürülmeksizin tedbiren su aboneliğinin tesisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88. maddeleri ile ....Yönetmeliğinin 39. maddesi uyarınca idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten ferdi abonelik sırasında alınan bedel olduğunu, müvekkili idarenin davacı tarafa ait bağımsız bölümün yer aldığı taşınmazın su şebekesi ve kanal hatlarını inşa ettiğini, bu nedenle ilk malik olan davacıdan davaya konu edilen altyapı hizmet bedellerinin yasa gereği talep edildiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; 3194 sayılı İmar Kanunu 31. maddesine göre; su ve kanalizasyon bağlantıları yapılmayan binalara iskan izni verilmesi mümkün olmadığı gibi, katılma payı ödenmeden bu hizmetlerden yararlanılması da mümkün olmadığı ve kullanma izni (iskan izni) alınmış bir binaya bir kez daha katılım payının alınmasının yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedeli olarak 369,61 TL"den sorumlu olduğu, bunu aşan miktardan (4.122,39TL) sorumlu olmadığının tespitine, belirtilen bedelin ödenmesi halinde taraflar arasında abonelik sözleşmesinin tesisine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacı tüketici ile davalı idare arasında su aboneliği sözleşmesi aşamasında 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87-88.maddesi ve Tarifeler Yönetmeliği uyarınca alt yapı giderlerinden olan kanal katılım payı ile şebeke hisse bedeli parasından davacının sorumlu tutulup tutulmayacağı konusunda toplanmaktadır.
....
Hakim tarafların iddia ve savunması ile bağlı olup, davacı bu bedeli ödediğini ve talebin mükerrer olduğunu iddia ve ispat etmediği halde, gerekçede mükerrer ödemeden bahsedilmesi ve talebin bu nedenle kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
Ayrıca, 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır." düzenlemesi getirmiştir. Aynı Yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 89.maddesine göre de, harcamalara katılma payları, bu tür hizmet giderleri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
Belediye Gelirleri Kanuna dayalı olarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliğinde de, gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden kanal ve şebeke katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının (arsa vergi değerinin % 2 si oranında ) inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında yapı değeri emlak vergi beyanı esas alınmak ve %2 oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir.
Katılım paylarının hesabına ilişkin .....Tarifeler Yönetmeliğinde formül bulunmakta olup "GAYRİMENKULÜN TOPLAM İNŞAAT ALANI ile METRE TÜL MALİYETİ VE GAYRİMENKULÜN YOLA NAZARAN CEPHESİNİN" esas alınacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda toplam inşaat alanı yerine davacıya ait bağımsız bölümün arsa payı esas alınarak davacının borçlu olduğu miktar eksik hesaplanmıştır.
O halde mahkemece, aboneliğe başvurulduğu sırada, Kanunun 89. maddesi uyarınca arsa vergi değerinin % 2"si oranında kanal katılım payı tahsiline dair evraklar ile ekindeki inşaat ruhsatı ve tahsilat makbuzu dosya içine alınmak suretiyle oradaki belge ve bilgilerden de yararlanmak suretiyle, ödenen avansında mahsubunu içerir, yasa ve yönetmeliğe uygun denetimi mümkün olacak şekilde yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, genel ifadeli ve yönetmelikteki formüle uymayan rapor ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.