3. Hukuk Dairesi 2013/12614 E. , 2013/15904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının davalı şirketin ekonomik sıkıntıları nedeni ile kredi kartlarını verdiğini, davalının kredi kartlarını kullanıp bankadan kredi çektiğini, bu kullanımın 2003 yılından 2006 yılına kadar devam ettiğini, davalı tarafın kullandığı kredilerin bir kısmını ödediğini, 50.000,00 TL"lik kısmın ödenmediğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere ödenmeyen kısmın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 50.000,00 TL"nin 04.07.2007 tarihinden itibaren, 7.000,00 TL"nin ıslah tarihi 25.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu, davacıya ait kredi kartlarının davalı şirket tarafından kullanılması ve kullanılan kredi miktarlarının bir kısmının davalı şirket tarafından ödenmemesi nedeniyle davacının alacak talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda, davacının kredi kartlarından davalı şirkete yakıt alınarak işyerine katkı sağlandığı, davacıya ait 6 adet kredi kartından davalı ... pos cihazından toplam 631.131,00 TL kullanım yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tanıkları, davacının kredi kartından yakıt alınarak iş yerine katkı sağlandığını, davacının davalı şirketten alacağının yaklaşık 40.000,00 TL-50.000,00 TL civarı olduğunu beyan etmişlerdir.
.../...
-2-
Davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, 03.12.2010 tarihli Bilirkişi Raporu ile, davalı defterlerinden 2005 ve 2006 yılı kayıtlarında davacı kredi kartı çekimlerine ilişkin kayıtların bulunduğu, 2005 kayıtlarında 321.540,00 TL çekim yapıldığı ve 322.540,00 TL ödeme yapıldığı, 2006 yılında 133.102,51 TL çekim yapıldığı ve 121.577,00 TL ödeme yapıldığı 30.05.2006 tarihi itibari ile 12.544,51 TL borç kalanı verdiği tespit edilmiştir.
12.12.2011 tarihli Ek Bilirkişi Raporu ile, davalı şirkete ait yevmiye ve envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapılmadığı, davalının ticari defterlerdeki kayıtlara göre 12.544,51 TL borçlu olduğu, ancak davacının kredi kartlarına herhangi bir borcu bulunmadığı ve kredi kartına yapılan ödemelerin kim tarafından yapıldığının tespit olunamadığı belirtilmiştir.
24.12.2012 tarihli Ek Bilirkişi Raporu ile, davacının kredi kartlarının ödenmeyen bakiyesinin 57.000,00 TL olduğuna ilişkin beyanı ile davalı şirketin ödeme belgelerini ibraz edemediği de gözönünde bulundurulduğunda, davacının davalıdan 57.000,00 TL alacak talebi olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde “bilirkişilik” müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Mahkemece benimsenerek hükme dayanak alınan 24.12.2012 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda; davacının kredi kartlarının kullanılması nedeniyle, davalı tarafından ödenmeyen bakiyenin 57.000,00 TL olduğu belirtilmesine rağmen, daha önce alınan 03.12.2010 tarihli kök ve 12.12.2011 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya 12.544,51 TL borçlu olduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporu ile işbu ek raporun çeliştiği, raporun hatalı ve denetime açık olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece; önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile, davacının kredi kartlarının davalı tarafından kullanılması nedeniyle davalının davacıya bakiye ne kadar borçlu olduğunun tespiti amacıyla, raporlar arasındaki çelişki de giderilerek, bilimsel verilere dayalı rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken; itiraza uğrayan bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
...
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.