3. Hukuk Dairesi 2013/18113 E. , 2013/16027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; taraflarının 2010 tarihinde boşandıklarını, kesinleşen ilam ile müşterek çocuklar için 300"er TL (toplam 900 TL) iştirak nafakası bağlandığını, aradan geçen 3 yıla yakın zaman zarfında davacının kazancının düştüğü, çocukların okula başladığı, iyi bir eğitim almaları için özel okulda okuduklarını, önceki nafakanın sembolik kaldığını belirterek 300"er TL nafakanın 1.000"er TL"ye çıkartılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davanın reddi gerektiğini, zira dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırımı düzenlendiğini, nafakanın bugün 330 TL olduğunu, çocukların özel okula gönderilerek bunun karşılığında nafaka artırımı talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, .....sayılı kesinleşen ilamı ile çocuklara ödenecek nafakanın .... oranında artırılarak devamına karar verildiği, geçen sürede hakimin müdahalesini gerektirecek nitelikte tarafların ekonomik durumunda bir değişiklik olmadığı (karar tarihinde ve halen ikisinin de eczacı oldukları) gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır.
Hâkim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasındaki bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.
TMK. mad. 176/4 hükmüne göre ""Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331.madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."
....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.
Hakkaniyet bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır.
Tarafların, 02.11.2010 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları ve velayeti anneye verilen 2005 doğumlu.... ile 2007 doğumlu .... için 300"er TL nafakaya hükmedildiği, nafakanın gelecek yıllar için .... oranında artırılmasına karar verildiği, dava tarihi olan 02.08.2012"ye kadar nafaka artırım talepli herhangibir dava açılmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belge ile tanık beyanlarına göre davacının eczacı olduğu, 1.000 TL/ay kazancı bulunduğu ve kendi evinde oturduğu, 1 araba, 1 bağ evi ile 150.000 TL kredi borcu bulunduğu, davanının ise eczacı olduğu, 5.000 TL/ay kazancı bulunduğu, 500 TL kira ödediği anlaşılmaktadır. .....sınıfa gittiği, diğer iki çocuğun ise ana sınıfına başladıkları ve özel okulda okudukları anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, çocukların okula başlaması ve özel okulda okumaları da dikkate alındığında, çocukların ihtiyaçlarında daha önce hüküm altına alınan artış oranı ile karşılanmayacak bir artış meydana geldiği dikkate alınmalı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözönünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir artırıma karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.