16. Hukuk Dairesi 2017/5150 E. , 2020/5343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, dava konusu taşınmazın kuzey, batı ve güney sınırlarının mera parselleri ile çevrili olduğu göz önüne alınarak, usulüne uygun mera araştırması yapılması, bunun için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen komşu köyler ve davaya konu taşınmazın bulunduğu köyden seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisleri heyeti ve teknik bilirkişi huzuruyla keşif yapılması, yapılacak keşif sırasında taşınmazın niteliği ve konumunun tutanağa işlenmesi, dava konusu taşınmaz ile komşu mera parselleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taşınmazın kadim yahut tahsisli mera olup olmadığı üzerinde durulması, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğunun, kime ait olduğunun, kimden nasıl intikal ettiğinin ve ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığının, özellikle öncesinin mera olup olmadığının ve zaman içerisinde sınırlarının mera yönünde genişleyip genişlemediğinin yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı olarak sorulup saptanması, uzman ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmesi, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağının düşünülmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 101 ada 218 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki Fettah Alkaşi mirasçıları adına hüküm yerinde gösterilen payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında temyize konu taşınmazın sınırlarında yer alan mera parsellerinden toprak yapısı, bitki deseni, eğimi ve diğer yönleri göz önüne alınarak nasıl ayrıldığının, aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının ve çekişmeli taşınmazın sınırlarının zaman içerisinde mera yönünde genişleyip genişlemediğinin araştırılması istenildiği halde, Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin niteliği, taşınmazın öncesi ve zilyetlik sürdürülen bölümün sınırlarının tespiti yönünden keşif mahallinde alınan son derece soyut ve yetersiz, maddi olaylara dayanmayan, tahminlerden ibaret beyanlara itibar edilmiş, ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselleri arasında sürekli toprak işlemesinden kaynaklı sınır ayrılığı ve kod farkı oluştuğu belirtilmesine rağmen, rapora taşınmazı teşhise elverişli fotoğraflar eklenmediğinden ve bu tespit bilimsel verilere dayalı olarak ortaya konulmadığından, dava konusu taşınmazda zamanla sınırında bulunan mera parselleri yönünde genişleme olup olmadığı anlaşılamamış, ayrıca söz konusu raporda taşınmazın niteliği ve komşu mera parselleri ile toprak yapısı, bitki deseni, eğimi ve diğer yönleri göz önüne alınarak nasıl ayrıldığı, doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususları açıklığı kavuşturulmamış ve taşınmazın üzerindeki zilyetliğin başlangıcını ve sürdürülüş biçimini belirlemede en etkili yöntem olan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde çekilmiş, çekişmeli taşınmazı içeren farklı tarihlere ait en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların tespit tutanaklarında tespite esas alındığı belirtilen belgelerin tamamı getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köylerin halkından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi kurulu ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, sınırlarında zamanla komşu mera parselleri yönünde genişleme olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı, alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; mahkeme hakiminin taşınmaza ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa aynen aktarılmalı; üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesinin mera niteliğinde olup olmadığını, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, çekişmeli taşınmazın komşu mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kuruluna yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava ve uydu fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının, mera niteliğinde değilse imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanağı kayıtların dava konusu taşınmaz bölümlerini ne okuduğu belirlenip komşu taşınmazların tespitinde esas alınan vergi kayıtlarının sabit sınırlı olup olmadığı dikkate alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli; yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, uzun süreli kullanım ile meranın toprak yapısının değiştirilmeye çalışılmasının mera özelliğini kaybettirmeyeceği ve meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı gözetilmeli; dava konusu taşınmazın kamu malı mera niteliğinde olmadığı sonucuna varıldığı takdirde, zilyetlik hükümlerine göre inceleme yapılmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.