3. Hukuk Dairesi 2013/13904 E. , 2013/16103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VD. VEK.AV....
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar ve vekili gelmedi. Aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. .... Gelen davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 18.11.2013 günü saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
Belirli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin abonesi bulunan .... olması nedeniyle 2010/8 dönemine ait 27.085,80 TL bedelli kaçak ve 2011/5 dönemine ait 46.013,50 TL bedelli endeks esaslı ek tahakkuktan doğan borçlarının tahsili için mirasçıları olan davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, ancak davalıların kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline ve davalıların icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin murisi .... 1992 yılında öldüğünü, bu nedenle daha sonradan doğmuş bulunan borçlardan dolayı müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, ayrıca müvekkillerinin aboneliğin kurulu bulunduğu oteldeki paylarını da 1995 yılında devrettiklerini savunarak; davanın reddini ve davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; aldırılan bilirkişi raporuna göre, yapılan takibin usule uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalılardan asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
....
-2-
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalıların murisine ait aboneliğin sonlandırılmamış olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı HMK.nun 266.maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.
Dava konusu olayda; her ne kadar bilirkişi görüşüne başvurulmuş ise de; mahkemenin hükmüne esas aldığı raporu düzenleyen bilirkişi mali müşavir olup, uyuşmazlık konusunda uzman olmadığından, raporuna itibar edilemez.
O halde, mahkemece; bu konuda uzman elektrik veya elektrik ve elektronik mühendisi olan bilirkişi veya bilirkişi kurulunun görüşüne başvurularak yeniden rapor aldırılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, konunun uzmanı olmayan bilirkişice hazırlanmış raporun esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Öte yandan; 2004 sayılı İİK.nun 67.maddesinin 3.fıkrası; “İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan madde hükmüne göre, itirazın iptali davasının kabulü halinde, itiraz eden mirasçı ise inkâr tazminatına hükmolunmasının zorunlu koşulu, itirazın kötüniyetle yapıldığının kanıtlanmasıdır.
Davacı tarafça, davalıların itirazlarında kötüniyetli oldukları ileri sürülmesine rağmen bu husus ispatlanamamıştır. Ayrıca, somut olayın özelliğine göre de asıl borç davalıların kendi eylemlerinden doğan bir işleme dayalı bulunmadığından itirazın kötüniyetli yapıldığı da kabul edilemez.
Mahkemece bu yönler gözetilerek icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....