3. Hukuk Dairesi 2020/1824 E. , 2020/2374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş,bu karara karşı davalı vekilince tavzih talebinde bulunulması üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde davalı vekilinin tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen 02.05.2018 tarihli ek kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı , ilgili adresteki sitenin yöneticisi olduğunu, fatura bedellerinin site yönetimi tarafından ödendiğini, doğalgaz tesisatına ilişkin olarak 28/01/2012 tarihli faturanın tahakkuk ettirildiğini, 22/08/2010 ile 22/08/2011 dönemine ilişkin olarak 75.684,83 TL doğalgaz faturası düzenlendiğini,tesisatta ve sayaçta bozukluk ve kusur olmadığını, yıl içindeki tüm doğalgaz tüketim bedellerinin ödendiğini, buna rağmen daha önce ödenmiş fatura dönemleri ile aynı döneme ilişkin fatura tahhakuk ettirilmesinin haksız ve dayanaksız olduğunu,davalıdan faturanın iptalini istediklerini ancak sonuç alamadıklarını, icra takibine engel olunması için taksitlendirme yaptıklarını, 25.228,00 TL taksit bedelini ödediklerini, geriye doğru 5 yıllık tüketimleri incelendiğinde tüketimler arasında benzerlik görüleceğini ileri sürerek, 28/01/2012 tarihli faturanın iptaline, faturaya dayalı olarak yapılan ödemelerin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,davacının kaçak doğalgaz kullandığının kurumca yapılan tespit ve çekilen fotoğraflar ile sabit olduğunu, davacının tesisatına takılı olan sayaca müdahale edilerek kaçak doğalgaz kullanıldığının tespit edildiğini, doğalgaz piyasası mevzuatı hükümleri doğrultusunda geriye dönük 1 yıl üzerinden abonenin geçmiş dönem tüketimleri esas alınarak 75.684,83 TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiğini, faturanın yasal düzenlemelere uygun olarak düzenlendiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince,davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,
HMK 355. maddesi gereğince kamu düzeni gözetilerek, HMK 353/1-b-2 maddesi doğrultusunda ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında;
HMK" nın 20. maddesi gereğince davanın açılamamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi"nin bu kararına karşı davalı vekili 09.04.2018 tarihli hükmün yargılama giderleri yönünden tavzihi istemini içerir dilekçe sunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 02.05.2018 tarihli ek karar ile,davalı vekilinin yatırmış olduğu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline yönelik tavzih talebinin reddine; davanın açılmamış sayılmasına karar verilen tüm durumlarda (HMK 20/1,54/3,7/1,119/2,150/5-6) yargılama giderlerinden davacı sorumlu (HMK 331/3) ise de, tavzih yolu ile hüküm değiştirilemeyeceği ve hükümde olmayan yargılama giderinden davacının sorumluluğuna dair hüküm eklenemeyeceğinden, davalı vekilinin bu yöndeki tavzih talebinin de reddine karar verilmiş,bu karar sonrasında bölge adliye mahkemesinin 03.11.2017 tarihli asıl kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Ancak 6100 sayılı HMK"nun 331/3 maddesine göre ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletileceğinden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken,bu hususta hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi"nin 03.11.2017 tarihli kararının hüküm fıkrasına son bent olarak ‘’Davacı tarafça yapılan toplam 1.103 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ‘’ ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve Bölge Adliye Mahkemesi"nin 03.11.2017 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca,davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.