Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14055
Karar No: 2019/4041
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14055 Esas 2019/4041 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, 1666 parsel sayısı ile tespit edilen taşınmazın 3194 sayılı Kanunun 14. ve 15. maddeleri gereği 6 parçaya ifraz edilmesi sonucu 200 ada ... parsel numarasını almış olan davacının taşınmazın bir bölümünün ... sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle taşınmazın tekrar ... sınırı dışına çıkartılmasını talep etmesiyle açılmıştır. Yargılama sonucunda mahkeme, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının ... sınırları içerisinde kaldığı, (B) harfi ile gösterilen kısmının ... sınırları dışında kaldığı, ilk tesis kadastrosu ... tahdidine uyulmaması nedeniyle (A) harfi ile gösterilen kısmının da tapuya bağlandığı, yörede yapılan .../B madde uygulamasına göre aplikasyon ve ... sınırları dışına çıkartılması çalışmasında taşınmazda bir değişikliğe gidilmediği aplikasyonun ... tahdidi çok önceden kesinleştiğinden yeni bir dava açma hakkı vermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise 766 sayılı Tapulama Kanunu, 3116 sayılı Kadastro Kanunu, 3194 sayılı Kadastro Kanunu ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 6. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2016/14055 E.  ,  2019/4041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava konusu; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain taşınmaz; 766 sayılı Tapulama Kanununa göre 1984 yılında yapılan çalışmada 1666 parsel sayısı ile tespit edilmiş, kadastro komisyonuna yapılan itirazlar neticesinde tutanak 09.01.1995 kesinleşmiştir. 1666 parselin 3194 sayılı Kanunun 14. ve 15. maddeleri gereği 6 parçaya ifraz edilmesi sonucu dava konusu taşınmaz 1137,38 m2 yüzölçümü, 2599 parsel numarası ve tarla vasfı ile ... adına tescil edilmiş daha sonra 27.08.1997 tarihinde davacı tarafından satın alınmış, 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi çalışmasında davaya konu taşınmaz 200 ada ... parsel numarasını almıştır.
    Davacı yan; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 200 ada ... parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, yörede yapılan ... tahdit ve .../B çalışmalarında taşınmazın bir bölümünün ... sınırları içerisinde bırakıldığını, taşınmazın tekrardan ... sınırı dışına çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
    Yargılama sonunda mahkemece; taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ... kadastrosunda (A) harfi ile gösterilen kısmının ... sınırları içerisinde kaldığı, (B) harfi ile gösterilen kısmının ... sınırları dışında kaldığı, ilk tesis kadastrosunda ... tahdidine uyulmaması nedeniyle (A) harfi ile gösterilen kısmının da tapuya bağlandığı, yörede yapılan .../B madde uygulamasına göre aplikasyon ve ... sınırları dışına çıkartılması çalışmasında taşınmazda bir değişikliğe gidilmediği aplikasyonun ... tahdidi çok önceden kesinleştiğinden yeni bir dava açma hakkı vermeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre ilk ... tahdidi, 1984-1987 yılları arasında arazi kadastrosu, 05.01.2016 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanunun .../B maddesi uygulaması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi heyet raporunda, çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen bölümünün 1947 yılında yapılan ... tahdidinde ... sınırları içinde kaldığı, (B) ile gösterilen kısmının ise ... sınırları dışında kaldığı, 2016 yılında yapılan aplikasyon çalışmasında tahditteki duruma uyulduğu saptandığına göre ve aplikasyonun tahdidin zemine uygulanmasından ibaret olup, yeni bir dava hakkı vermeyeceği de gözetilerek; yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi