20. Hukuk Dairesi 2019/1657 E. , 2019/4047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
DAVA KONUSU : ... ilçesi ... köyü 50 parsel sayılı taşınmaz
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/11/2017 gün ve 2016/5638 E. - 2017/9820 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ilçesi ... köyü 50 parsel sayılı 54.500,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1976 yılında yapılan kadastro sırasında Mart 1948 tarih 127 sıra numaralı tapu kaydı ve 1417 tahrir numaralı vergi kayıtlarına dayanılarak palamutluk niteliği ile dava dışı ... adına tespit ve tescil edilmiş, 2010 yılında davalılar murisi ... taşınmazı satın almış olup halen tapuda adı geçen şahıs adına kayıtlı bulunmaktadır.
Davacı ... Yönetimi vekili 19/08/2011 havale tarihli dilekçesiyle, yörede 6831 sayılı Kanun kapsamında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sırasında, tapuda davalılar adına kayıtlı bulunan 50 sayılı parselin orman olduğu halde, orman kadastro komisyonunca orman sınırları dışında bırakıldığı iddiasıyla, dava konusu taşınmazın orman kadastro tespitinin iptali ile orman olarak belirlenecek kısmın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden tefrik kararı verilerek bu davaya bakmakla genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, orman kadastrosuna itiraz istemi yönünden ise temyize konu eldeki dava dosyasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 50 sayılı parselin bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 45.156,03 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sayılan yerlerden olduğunun kabulüne, bu yerin orman olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmekle Dairenin 22.11.2017 gün 2016/5638 E.- 2017/9820 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları 10.10.2006 tarihinde yapılarak 09.03.2011 tarihinde ilâna çıkartılmıştır.
Mahkemece çekişmeli ... köyü 50 sayılı parselin bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 45.156,03 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sayılan yerlerden olduğunun kabulüne, bu yerin orman olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; taşınmazın tespitine dayanak Mart 1948 tarih 127 sıra numaralı tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilmediği gibi, yapılan keşifte dayanak tapu kaydı sınırları yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından sorularak uygulanmamış, taşınmaza uyup uymadığı saptanmamış, dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları eksiksiz olarak getirilmemiş, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda, değerlendirmesi yapılan 1954 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün üzerinde herhangi bir bitki örtüsü bulunmayan açık renkli tarım alanı vasfında, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ağaç ve küçük bitki formu bulunan koyu ve hafif koyu renkli alanda kaldığı rapor edilerek çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, rapor ekindeki gösterimde taşınmaz bölümlerinin görünümlerinin benzer olduğu, bu haliyle taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur. Dosya kapsamında yapılan araştırma bu hali ile yetersiz olup, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir.
Bu nedenle; mahkemece, dava konusu taşınmazın tespitine dayanak Mart 1948 tarih 127 sıra numaralı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokisi, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanaklarının eksiksiz olarak getirilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı ile en eski tarihli hava fotoğrafından üretilen memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanak tapu kaydı yöntemince yerel bilirkişi ve harita mühendisi bilirkişi eliyle zemine uygulanmalı, hudutları yerel bilirkişiden sorulup irdelenmeli, tapu kaydı uyuyor ise, tapu kaydına 3402 sayılı Kanunun 20/B maddesi bağlamında öncelikle kapsam tayin edilmeli, tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiği kabul edildiği takdirde ise, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 21 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek sabit ve kesinleşmiş sınırdan başlamak koşulu ile kapsamı belirlenmeli ve harita mühendisi bilirkişiye tapu kaydının sınırları itibariyle kapsadığı alanı ve yüzölçümüyle geçerli kapsamını ayrı ayrı gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilme ve dayanak tapu kaydının eski tarihli resmî belgelerdeki nitelendirilmesine göre 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısında hukukî geçerliliğini yitirip yitirmediği değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalılar vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 22.11.2017 gün 2016/5638 E.- 2017/9820 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 17/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.