8. Hukuk Dairesi 2011/1997 E. , 2011/2044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Antalya 1. Aile Mahkemesinden verilen 24.04.2009 gün ve 684/439 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde vekil edeninin geliri ile edinilen 2312 ada 3 parselde kayıtlı 3 katlı binayı çocuklarının annesi olduğundan ve güven duyması sebebiyle eşi olan davalı ... adına tapuya tescil ettirdiğini, onun ise muvazalı olarak hiçbir geliri bulunmayan kardeşi diğer davalıya tapudan satış göstermek suretiyle devir ve temlik ettiğini taşınmazın bedelinin tamamının vekil edeni tarafından karşılandığını açıklayarak muvazalı satışın iptali ile bu taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, taşınmazın edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını, bedelinin davalı eş ... tarafından karşılandığını, daha sonra mevcut borçlarını ödemek amacıyla taşınmazı, bedeli karşılığında diğer davalı Gülizar’a satıp devrettiğini satışın geçerli olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının her ne kadar taşınmazın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini iddia etmiş ise de bu hususun ispatlanamadığı gibi, muvaza iddiasının da yerinde bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün redde ilişkin bölümü davacı vekili, avukatlık ücretine ilişkin bölümü bakımından ise davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 20.9.1984 tarihinde evlenmişler, Alman Ludwigshafen am Rhein Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.6.2002 tarihinde kesinleşen 5 d 421/01 sayılı kararı ile boşanmışlardır. Antalya 1. Aile Mahkemesinin 22.1.2004 tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına dair Alman Yerel Mahkemesi kararının tenfizine karar verilmiş, bu tenfiz kararı da 3.6.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, başka mal rejimi seçilmediğinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir
(TMK. m. 202, 225). Temyize konu 2312 ada 3 parselde kayıtlı bina evlilik birliği içerisinde alım suretiyle edinilip 17.7.1992 tarihinde davalı eş ... adına tescil edilmiş, ardından yine satış ve devir suretiyle diğer davalı Gülizar adına 12.3.2001 tarihinde tescili sağlanmıştır.
Davacı, dava dilekçesinde, evlilik birliği içerisinde kendi geliri ile satın aldığı binayı, ev hanımı olan ve katkısı bulunmayan davalı eşi ...’nin çocuklarının annesi olduğundan güvendiği için onun adına tapuya tescil ettirdiğini, ancak onun muvazalı olarak kendisinden ve çocuklarından kaçırmak için diğer davalıya tapudan devrettiğini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmaz evlilik birliği içinde 17.7.1992 tarihinde davalı eş tarafından üçüncü kişiden alım suretiyle edinilmiştir. Akdi ilişkide davacı taraf değildir. Eşler arasında TMK.nun 706. (TKM.sinin 634.md) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi sözleşme de bulunmamaktadır. Bu durumda, 7.10.1953 tarihli 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; taşınmazların alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talebi kabul edilemez. Davacının katkı payı karşılığı bedel isteği de bulunmamaktadır. Ayrıca, dosya kapsamına göre, davalı eş ...’nin dava konusu taşınmazı satış suretiyle diğer davalı Gülizar’a yaptığı devrin muvazalı olduğu da kanıtlanamamıştır. Bu açıklamalar karşısında mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde aşağıda belirtilen husus dışında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün esasına ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davalılar vekilinin karşı temyiz yoluyla hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümü bakımından temyiz itirazlarına gelince; dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde dava değeri 250.000,00 TL olarak gösterilmiş harç bu bedel üzerinden tahsil edilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi uyarınca dava değeri üzerinden nisbi avukatlık ücreti takdiri gerekirken, mahkemece, maktu avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerine olduğundan kabulü ile hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümü yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,80 TL’ nin temyiz eden davacıdan alınmasına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.