1. Hukuk Dairesi 2018/123 E. , 2020/2701 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu ... sayılı parseldeki 6 no’lu bağımsız bölümün ablası davalı ... tarafından vekâlet görevi kötüye kullanılmak suretiyle vekilin oğlu diğer davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, satıştan haberi olmadığı gibi kendisine bir bedel de ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın gerçek bedelinin satış tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının İngiltere"deki birikimleriyle ortak iş yapmayı teklif ettiğini, arsa alınıp, üzerinde bina yapılması, dairelerin satılarak kâr elde edilmesinin amaçlandığını, bu iş için şirket kurulduğunu, davacının sermayesi ile binanın tamamlandığını, davacıya bedelsiz iki dairenin devrinin yapıldığını ve aynı gün davalı ..."ye vekâlet verildiğini, davacının elde edilen kâr bakımından tereddüdü olunca bir takım para alışverişi yapıldığını, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davacıya devredilen daireler karşılığı olarak davalı ..."a aktarıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların yapımını üstlendiği inşaat için davacının parasal katkı sağladığı, ortak olunan iş ve şirketin tasfiyesi için iki vekil tayin edildiği dairenin davacıya verildiği ve üçüncü kişiye satış yapılması bakımından davacı ..."nin, davacıya bir miktar para verilse de henüz ortaklığın tasfiye edilmediği, kesin borç ve alacağın tasfiye sonunda belirlenebileceği, dava konusu taşınmazın esasen davacıya ait olmayıp satışın davacının bilgisi dahilinde yapıldığı, ortaklığın tasfiyesi devam etmekte olup tapu kaydının iptalinin bu aşamada istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; "…Dosya kapsamından ve özelikle dava dilekçesi içeriğinden eldeki davada vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı, ne varki, mahkemece, bu doğrultuda ve yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar şekilde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan hatalı niteleme ile sonuca gidildiği, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davaların yukarıda açıklandığı şekilde her türlü delille ispatının mümkün olduğu açıktır. Ne var ki, mahkemece mahallinde keşif yapılmadan, taşınmazın satış tarihi gerçek değeri belirlenmeden, başka bir deyişle zararlandırma olgusu araştırılmadan, iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanmadan sonuca gidilmiştir. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak dava konusu taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin tespit edilmesi, tanıkların yeniden dinlenmesi davaya konu satış
nedeniyle davacının zararının söz konusu olup olmadığının, başka bir deyişle vekilin sadakat ve özen borcuna riayet edip etmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı vekil ...’nin vekalet görevini kötüye kullandığı, oğlu olan diğer davalı ...’ın da durumu bilerek hareket ettiği, davalıların savunmasını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 10.278.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 16.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.