3. Hukuk Dairesi 2013/13551 E. , 2013/16308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin malik olduğu......A blok 33 no.lu bağımsız bölüm niteliğindeki mesken ile ilgili su abonelik işlemini tesis etmek üzere davalı kuruma müracaat ettiğinde, kendisinden 3.194 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli tahsil edildiğini, bedelin yüksek olduğunu belirterek, abonelik için gerekli bedelin bilirkişi marifeti ile belirlenerek fazla tahsil edilen miktarın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; yapılan işlemin usül, yasa ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kuruma karşı kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 1.357,16 TL den sorumlu olduğunun, bunu aşan kısımdan sorumlu olmadığının tespitine, davacıdan fazla alındığı anlaşılan 1.836,40 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87. ve 88. maddeleri ile bunlara paralel olan ..... 39. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalının yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı takdirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayri menkul sahiplerinden yönetmelikte belirtilen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesislerine katılım payı isteme hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bunun miktarının nasıl belirleneceği eldeki davada uyuşmazlık konusudur......
Katılım paylarının hesabına ilişkin ....r Yönetmeliğinin 39/2. maddesinde formül bulunmakta olup formülde -T- olarak simgeleştirilen “gayrimenkulün yararlanacağı su ve kanal hattına metre/tül maliyeti”nin, yine aynı maddenin 5. fıkrasındaki uygulanacağı yılın ve Belediye Gelirleri Kanununun 89. madde/a-son cümlesindeki “..... fiatlarını geçemez” ifadeleri birlikte değerlendirilerek abonelik başvurusunda bulunulan tarihteki .... fiyatları üzerinden alınması ve hesabın ona göre yapılması gerekir. Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2"sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir.
Dava donusu konuta ilk kez abone olunduğu, ilk kez abone olan kişiden kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istenmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığı, davalı idarenin konutun bulunduğu bölgeye alt yapı hizmetlerini götürdüğü; bu nedenle davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğu, mahkemece de doğru olarak tespit edilmiş bulunmaktadır. Ne var ki, davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedeliyle ilgili sorumlu olduğu miktarın belirlenmesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiyatları esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Şu haliyle, abonelik başvurusunun yapıldığı tarihtek.....birim değerleri esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken, inşaat ruhsatı aşamasındaki ödeme tarihindeki birim fiyatlarının esas alınarak hesaplama yapılmış olması yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir.
Mahkemece, eksik inceleme sonucu, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak kurulan hükümde isabet görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.