Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13406
Karar No: 2013/16331
Karar Tarihi: 20.11.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/13406 Esas 2013/16331 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/13406 E.  ,  2013/16331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı dilekçesi ile; davalının, boşandığı eşinin babası olduğunu, evlenmeden önce davalının davacı olan gelinine ev almayı vaad ettiğini, evlendikten sonra ise davalının düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarını bozdurarak kendi adına ev aldığını, davacıya tapuyu devretmediğini, düğünde takılan altınların bedelinin 10.000 TL"yi aştığını iddia ederek, 10.000 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının boşanma davasında taraf olmadığını, ancak boşanma davasının taraflarının birbirinden katkı payı isteyebileceğini, davacının eski kayınpederinden gerek ziynet takılarını istemesi gerekse katkı payı istemesinin yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Makemece; davacının iş bu dosyadaki talebinin ziynet eşyası değerinin talebi olduğu, evin davalı tarafından alınmasından sonra davacının ve davalının oğlunun yaklaşık 3 yıl kadar birlikte yaşadıkları, davacıya takılan ziynet eşyaları arasında davalı tarafça takılan altınların da bulunduğu, öncelikle bu hususun açıklığa kavuşup mal rejiminin tasfiye edilmesi gerektiği, bundan sonra davacının gerçekleşmeyen sebebe bağlı olarak sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak davası açması gerektiği, somut olayda davacının katkı payı ya da mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava açmadan doğrudan alacak davası açtığı, davacı tarafından talep edilen miktarın kesin delille ispat sınırının üzerinde olduğu, davacı tarafça iddialar kesin delille ispat edilemediğinden davanın sübut bulmaması nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusunu istemin belirlenmesinde doğru bir sonuca ulaşılabilmek için, dava olgularını iyice saptamak ve hukuksal yönden doğru olarak nitelemek gerekir. 04.06.1958 gün 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir. Diğer bir deyişle; bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir (HUMK.md 76, HMK md 33).
    ...
    -2-



    Somut olaya bakıldığında; dava dilekçesi ve tanık beyanları ile davacının davalının oğlu tarafından kaçırılması üzerine, davalı tarafından davacı adına ev alınacağı konusunda anlaşılarak davacının evlenmeyi kabul ettiği fakat davacı ve davalının oğlu evlendikten sonra davalının davacı adına bir ev almadığ , davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalı tarafından yine ev alma vaadi ile bozdurulduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının sebepsiz zenginleştiğinden bahisle alacak talebinde bulunmuş ise de yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda hakim tarafların talebi ile bağlı olmayıp, hukuki nitelendirmeyi re"sen yapacaktır. Somut olayda da dava taraflar arasında ki sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle davanın nitelendirmesi doğru yapılarak, varılacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi