Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13191
Karar No: 2013/16080
Karar Tarihi: 18.11.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13191 Esas 2013/16080 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, paydaşı olduğu taşınmazda yönetimi için kayyım tayin edildiği ancak davalının da paydaşı olduğu taşınmazda müdahale ettiği gerekçesiyle ecrimisil talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay içtihatları ve bilimsel görüşlere göre paydaşın sorununu çözmek için ecrimisil yerine taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açması gerektiği belirtilmiştir. Ecrimisil hesabının uzmanlık gerektirdiği ve somut verilere dayanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, davalının kullandığı alanda davacının payına düşen ecrimisilin belirlenmesi gerektiği ancak yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma nedeniyle kararın bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi ile ilgili bir yargılama usulüne ilişkin ifade yer almamaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2013/13191 E.  ,  2013/16080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/02/2013
    NUMARASI : 2010/259-2013/61

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kısmen  kabulüne  ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, müstakilen ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 1550 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 141/1232 payının İ. oğlu H.adına kayıtlı olduğu ancak bu kişinin gaip olması nedeniyle bu payın yönetimi için Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/221-341 esas-karar sayılı dosyasında davacı İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği, davalının da 182/1232 pay ile taşınmazda paydaş olduğu, davacının yönetiminde olan paya müdahale edildiğini ileri sürerek 8.754.00-TL ecrimisilin tahsili istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Eldeki davada, yönetimi için davacının kayyım tayin edildiği taşınmazda paydaş Haralambo"nun payına karşılık  kullandığı veya kullanabileceği bir yer mevcut olmadığı  saptanmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Somut olaya gelince, emsal araştırması yapılmadan, soyut ve genel ifadelerle ecrimisil hesabı yapılması doğru olmadığı gibi dava konusu 1550 ada 1 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşların da bulunduğu sabit olduğuna göre davalının  kullandığı alanda davacının payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken davalının hissesinden fazla kullandığı alan esas alınarak ecrimisil belirlenmiş olması da doğru değildir.
    Hal böyle olunca yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut verilere dayalı ve denetime esas olacak şekilde ecrimisil belirlenmesi ve davalının  kullandığı alanda davacının payına düşecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi