20. Hukuk Dairesi 2014/8128 E. , 2014/10371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 1209 parsel sayılı 36210,94 m² yüzölçümündeki ve 120 ada 14 parsel sayılı 3422,74 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, zilyetlik nedeniyle davalı ... adına sırasıyla tarla ve elma bahçesi vasfıyla, 120 ada 16 parsel sayılı 18934,55 m² yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla dava dışı ... adına tespit edilmişlerdir.
Davacı ... zamanaşımı zilyetliği nedeniyle maliki olduğunu ileri sürerek, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama aşamasında Hazine mahkemeye vermiş olduğu 25.12.2006 tarihli dilekçede çekişmeli taşınmazları orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. 06.09.2011 tarihli keşifte davacı 120 ada 14 parseli sehven dava ettiğini, dava konusu etmek istediği parselin 120 ada 16 sayılı parsel olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 101 ada 1209 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişi Sabahattin Yaman tarafından tanzim edilen, 19/10/2011 tarihli ek raporun ekinde yer alan 1/3000 ölçekli krokide mavi renk ile taralı olarak gösterilen 25368,95 m2"lik kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile, iş bu taşınmazın "" elbirliği mülkiyeti "" hükümlerine tabi olacak şekilde ""tarla"" vasfı ile, 2/5 hissesinin ... kızı, 11/08/1956 doğumlu ..., 3/5 hissesinin... oğlu, 11/04/1964 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, asli müdahiller Maliye Hazinesi ve Orman İdaresi"nin istemlerinin ise kısmen kabulü ile, fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen, 19/10/2011 tarihli ek raporun ekinde yer alan 1/3000 ölçekli krokide kırmızı renk ile taralı olarak gösterilen 10841,99 m2"lik kısma yeni parsel numarası verilmek ve fakat aynı ada numarası muhafaza edilmek kaydı ile ""Orman"" vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu ... İlçesi, ... Köyü, .. Mevkiinde kain 120 ada 16 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacının dava dilekçesi yönünden mahkememizin görevsizliğine, sehven dava edilen ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde kain 120 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının aslının gereğinin ifası için ... Tapu Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, Hazine ve davalı ... tarafından 101 ada 1209 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 26.02.1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Orman Yönetiminin temyiz istemi yönünden; Orman Yönetiminin usûlüne uygun bir katılımı veya usûlünce açılmış bir davası bulunmadığına göre, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) Davalı ... ve Katılan Hazine"nin temyiz istemine gelince; mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1960 tarihli memleket haritasında kısmen yeşil alanda kaldığının belirtilmesi karşısında, yeşil rengin sebebi açıklanmadığı gibi, 1960 tarihli memleket haritası dayanağı hava fotoğraflarında taşınmazların konumu gösterilmemiştir. Ayrıca, davacı ile davalı ... arasında yapılan 06/10/2003 tarihli sulhname senedi yapılan keşifte uygulanmadığı gibi, seneddeki tanıklarda dinlenmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece, eski tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, daha önceki keşifte görev yapmamış, uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı ile ziraat bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazın kullanımının kim tarafından ne zaman ve nasıl başladığı, kime kaldığı ve nasıl kullanıldığı, davacının dayandığı harici satış senedi ve 06/10/2003 tarihli sulhname senedinin davalı taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, kullanımın harici satış senedi ile birlikte davacıya devir ve teslim edilip edilmediği, harici köy satış senedi ve 06/10/2003 tarihli sulhname senedinde imzası bulunan muhtar, aza, senet tanıkları, yerel bilirkişi, taraf tanıkları, tesbit bilirkişilerinden sorulup saptandıktan sonra toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı ... Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı ... ve katılan Hazine"nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.