MAHKEMESİ : Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2009
NUMARASI : 2009/267-2009/508

Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ile yayla olarak sınırlandırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2010 gün ve 2010/12054-13407 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili, davalı H.. Ö.. vekili ve davalı H.. S.. mirasçıları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı, kadastro çalışmasıyla davalı adına tescil edilen 486 ada 15 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının yayla olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile yayla olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Davalılar süresinde yanıt vermemişlerdir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı verasetten iştirak halindeki 1/4 pay sahibi davalıların temyiziyle Dairemizce taşınmazın ilk tesisinin hakkı karar ile olduğundan davanın reddi gerekir gerekçesiyle bozulmuş, karar düzeltme istemi de reddedilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacının temyizi üzerine Dairemizce önceki kararı temyiz etmeyen 3/4 pay maliki davalılar yönünden davanın kabulü gerekir gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacı vekili ve davalı Hatice vekili ile davalı Halide mirasçıları karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davacı vekilinin tüm karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar vekillerinin karar düzeltme istemlerine gelince;
Dava, kadim yayla iddiasına dayalı tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda husumet taşınmaz malikine, malikin ölü olması halinde de mirasçılarına karşı yöneltilmesi gerekir. Davacının yatırdığı gider ile dava veya dahili dava dilekçesi davalıya tebliğ edilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesince tebliğ, muhatabın bilinen en son adresine, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilerek buraya yapılır.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmesiyle davalı anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkını kullanabilir hale gelir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun biçimde davet etmeden davayı sonuçlandıramaz. Davalıya usulünce dava dilekçesi tebliğ edilmeden yargılama yapılması HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen savunma hakkına aykırılık oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, üç adet iki katlı kargir ev, bir adet kargir ev, arsa niteliğindeki dava konusu 486 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı B.. S.., 1/4 payı H.. Ö.., 1/4 payı H.. S.., 1/4 payı da verasetten iştirak halinde A.. B.., N.. B.., S.. B.., F.. B.. ve M.. B.. adına kayıtlıdır. Nüfus kayıtlarına göre çekişme konusu taşınmazın 1/4 paydaşı davalı H.. S.. dava tarihinden önce 25.12.1997; 1/4 paydaşı davalı B.. S.. de dava tarihinden önce 27.01.2004 tarihinde ölmüş olmasına rağmen yargılamanın devamı sırasında tüm tebligatlar hak ehliyetlerine sahipmiş gibi yapılmıştır. Ayrıca, taşınmazın 1/4 paydaşı davalı H.. Ö..’e ve diğer davalıların tümüne “B.. Mahallesi A..-Pozantı/Adana” adresinde tebligat yapılmıştır. Davalıya yapılan tebligatların tebligat yasasına uygun olarak yerine getirilmediği tebliğ mazbatalarından anlaşılmaktadır.
Davalı H.. Ö..’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na uygun tebliğ yapılmadan; dava tarihinden önce vefat etmiş 1/4" er paydaşlar B.. S.. ve H.. S.. mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilmeden savunma hakları kısıtlanarak HMK’nın 27. maddesine aykırı biçimde yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine; (2) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulüyle Dairemizin 03.12.2010 günlü ve 2010/12054-13407 sayılı kararının KALDIRILARAK, hükmün açıklanan gerekçeyle BOZULMASINA, istek halinde yatırılan harcın davalılara iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.