Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20084
Karar No: 2015/7723
Karar Tarihi: 26.5.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/20084 Esas 2015/7723 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/20084 E.  ,  2015/7723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi...’nın ...’ndan kullandığı krediye bağlı olarak davalı tarafından 04/08/2010 başlangıç tarihli 5 yıl süreli hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, murisin 10/10/2011 tarihinde “Kardiyopulmoner arrest, sepsis, atrial fibrilasyon” nedeniyle vefat ettiğini, ölümün 13 yıl önce gerçekleştirilen “....” ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL’nin kanuni miras hisseleri oranında 13/01/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 07/02/2014 tarihli harç makbuzuyla davayı ıslah ederek talebini 13.500 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacıların murisinin poliçe tanziminden önce var olan ve ölüme sebebiyet veren “.....” hastalığını bildirmemiş olduğunu, teminat limitinin 13.500 TL olduğunu, rizikonun teminat kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davacıların murisinin sol böbrek tümörü, iç organ ve kemik metastazları ve gelişen komplikasyonları (sepsis) nedeniyle vefat ettiği, 1998 yılında geçirdiği böbrek nakli ameliyatının etkisinin ve illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle 13.500 TL’nin 3.000 TL’sinin dava tarihinden, 10.500 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde “Bu Kanunda aksi öngörülmemiş veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse; a) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır. b) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukukî fiiller, bağlayıcılıkları ve hukukî sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tâbidir...” hükmü, aynı kanunun 6/1. maddesinde de “Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir.” hükmü düzenlenmiştir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihi 01/07/2012 olup, somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesine göre “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.” Aynı kanunun 1332. maddesinin son fıkrasına göre, "Sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta bedeli, bu beş günlük müddetin geçtiği tarihte muaccel olur."
    Davacılar vekilinin 07/02/2014 harç tarihli ıslah talebine karşı, davalı vekili TTK’nın 1268. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu belirtip, dava konusu alacağın ıslahla arttırılan kısmının zamanaşımına uğradığını savunarak, ıslahla arttırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın ıslah edilmiş şekli ile kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda davacıların murisi 10/10/2011 tarihinde vefat etmiştir. Davacılar iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 15/08/2012 tarihinde açtıkları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.000,00 TL talep etmişlerdir. 07/02/2014 harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 13.500,00 TL’ye yükseltmişlerdir. Davalı vekili ise ıslahla arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuş olsa dahi saklı tutulan bu hak da asıl davanın tabi

    olduğu zamanaşımı süresine tabi olup, açılan ilk dava ile istenmeyen sigorta bedeline ilişkin işleyen zamanaşımı süresi kesintiye uğramayıp, devam etmektedir. O halde, yukarıda anılan ilkeler doğrultusunda davacıların saklı tuttukları hak için ıslah tarihinde 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmiş olup, ıslah edilen kısım için davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2)Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 26.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi