Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5034
Karar No: 2011/2204
Karar Tarihi: 14.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5034 Esas 2011/2204 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5034 E.  ,  2011/2204 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ..., dahili davacılar ... ve ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Gönen/Balıkesir Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.05.2010 gün ve 117/379 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... 18.01.2007 tarihli dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında taşınmazının yaklaşık 3.500 m2’sinin davalıya ait 344 ada 252 sayılı parselle birlikte tespit ve tescil edildiğini, 344 ada 254 ve 256 sayılı parsellerin kendisine ait olduğunu, kadastro tespit çalışmalarından önce 252 ve 256 sayılı parsellerin tek parsel olarak kullanıldığını, tespitten sonra ayrılarak iki parsele ayrıldığını ve tapuya kaydedildiklerini, 7.000 m2’lik kısmının ... isimli şahsa satıldığını, bu şahsın da dava konusu parseli davalıya sattığını açıklayarak yaklaşık 3.500 m2’lik yer bakımından 344 ada 252 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... 15.02.2007 günlü cevap dilekçesinde; 344 ada 252 ve 256 sayılı parsellerle tescil edilen taşınmazları 1994 yılında önceki maliklerinden satın aldığını, o tarihten beri kadastro geçene kadar bu yerlerin kendisi tarafından kullanıldığını, satın alınan yerler olduğunu, iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Karar başlığında dahili davacılar olarak gösterilen ... ve ... 04.07.2008 tarihli dilekçelerinde; kendilerinin de 254 nolu parselin maliki olduklarını, 256 parselden ayrılarak yaklaşık 7.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın ... isimli şahsa satıldığını, bu şahsın da dava konusu parseli davalıya sattığını, bu nedenle ... tarafından açılan davaya muvafakat ettiklerini, tapu kaydının düzeltilerek davalı adına yapılan fazla kaydın iptali ile adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişler, 04.07.2008 tarihli yargılama oturumunda da aynı beyanlarını tekrarlamışlardır. Dava dilekçesi harçlandırılmamıştır.
    Mahkemece, teknik bilirkişi Dursun Yalçınkaya’ya ait 28.09.2009 günlü raporuna ekli krokide A harfiyle işaretlenen 2893,43 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından 344 ada 252 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacılara ait aynı ada 254 sayılı parsele ilave edilmesi suretiyle davacıyla müdahil davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 344 ada 252 sayılı parselden geriye kalan 5.862,93 m2’lik kısmın ise davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 344 ada 252 sayılı parsel 11.08.2003 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında edinme sebebinde gösterilen gerekçe ile ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tutanağının 14.11.2003 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur. Aynı ada 256 sayılı parsel de aynı biçimde ve aynı gerekçeyle davalı adına tespit ve tescil edildiği dosya kapsamındaki kadastro tutanağı ve tapu kaydıyla sabittir. Dosya arasında bulunan 344 ada 254 sayılı parselin tapu kaydına göre, 17.06.2004 tarihinde hükmen ..., ... ve ... adına ¼’er pay oranında tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Anılan tapu kaydına göre davacıyla karar başlığında dahili davacı olarak gösterilen Naime ve Nursel 344 ada 254 parselde paydaş olup, tapu kaydı paylı mülkiyet hükümlerine tabidir. Paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazda her pay birbirinden bağımsız olarak dava konusu olabilmektedir. Aralarında mecburi dava arkadaşlığı olmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur.
    Davacı dava dilekçesinde; 3.500 m2’lik yerin iptali ile adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istediği halde davalı adına kayıtlı 344 ada 252 sayılı parselin krokide gösterilen A kadar iptaliyle paylı mülkiyet şeklinde yukarıda ismi açıklanan kişiler adına tapuda kayıtlı bulunan aynı ada 254 sayılı parsele ilavesi suretiyle iptal ve tescile karar verilmesi HUMK.nun 74.maddesine aykırıdır. İstek dışına çıkılarak hüküm kurulamaz.
    Bundan ayrı, karar başlığında dahili davacılar olarak gösterilen ve 344 ada 254 sayılı parselde ¼’er pay sahibi olan ... ile ... tarafından harç yatırmak suretiyle yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir dava ve istekleri olmadığı halde, verilen dilekçe ve yargılama tutanağına geçen beyanlarıyla bunlar açısından da iptal ve tescile karar verilmesi aynı şekilde HUMK.nun 74. maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Dava koşulu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir. Hakim her iki tarafın iddia ve savunmasıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HUMK.md.74). Bundan başka, maddi olayları ileri sürmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve dayanılan kanun maddesini belirlemek hakime aittir (HUMK.md. 74, 75, 76). Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalıya ait 344 ada 252 sayılı parsel içerisinde kaldığı iddia edilen yaklaşık 3.500 m2’lik yer 254 sayılı parselle birlikte kullanılan bir yer olduğu ifade edildiğine göre, bu yerin davacıyla diğer paydaşları olan Naime ve Nursel’e ait olduğu görülmektedir. Ne var ki, 254 sayılı parsel paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup, her pay birbirinden bağımsızdır. Bu nedenle, 344 ada 252 sayılı parsele karşı dahili davacı gösterilen kişiler hak iddia etmekte iseler, yöntemine uygun bir biçimde harç yatırmak suretiyle ayrı bir dava açmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması, açtıkları takdirde sözü edilen davayla birleştirilip ihtiyari dava arkadaşlığı kuralları gereğince birlikte görülmeleri gerekmektedir. Ancak bu yöntemin gerçekleşebilmesi için, her şeyden önce 254 sayılı parselin paydaşlarından olan davacının da istek yöntemini değiştirerek iptal edilecek kısmın 254 sayılı parsele ilavesi suretiyle tescili isteğinde bulunması zorunludur. Aksi halde her üç pay’a ait davaların birlikte görülmesi olanağı yoktur. Çünkü davacı dava dilekçesinde bağımsız parsel adı altında adına tapuya kayıt ve tescili isteğinde bulunmuştur.
    Bu durum karşısında davacının 254 sayılı parselde bulunan ¼ pay oranı esas alınarak davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 344 ada 252 sayılı parselin tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken diğer paydaşlara ait paylarda gözetilerek toplamı üzerinden iptal ve tescile karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 32,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi