Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5525
Karar No: 2011/2205
Karar Tarihi: 14.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5525 Esas 2011/2205 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5525 E.  ,  2011/2205 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının kısmen iptali

    ... ve ...ile Değirmenler Köyü Tüzel Kişiliği ve dahili davalılar Hazine, İsrafil Bozoğlu aralarındaki mera sınırlandırmasının kısmen iptali davasının kabulüne dair Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2010 gün ve 246/245 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacılar dava dilekçesinde; 299 sayılı parselde bulunan ve tamamı 28 dönüm olan tarlanın babalarından kaldığını kadastro çalışmaları sırasında 16542 m2’sinin tapuya tescil edildiğini, daha sonra yaptıkları tespitte bu taşınmazın 11.500 m2’sinin köy merası kapsamında bırakıldığını açıklamışlar ve mera kapsamında kalan 11.500 m2’si bakımından sınırlandırmanın iptali ile adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davaya katılması sağlanan dahili davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı Değirmenler köyü tüzel kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Dahili davalı İsrafil Bozoğlu’da davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, “teknik bilirkişi ...’ın 23.3.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle işaretli ve 389 sayılı parsel içerisinde kalan 14.084,75 m2’lik kısmında istekle bağlı kalınarak 11.500 m2’lik taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile 1/3 oranında davacılar ile dahili davalı İsrafil Bozoğlu adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mera sınırlandırmasının kısmen iptali isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu ve krokide A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün teknik bilirkişi Kamil Akın tarafından düzenlenen 23.3.2010 tarihli rapor ve krokiye göre mera olarak sınırlandırılan 389 sayılı parselin içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. 389 sayılı parsel 18.10.1975 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır. Yani taşınmaz anılan tarihte Değirmenler köyü merası olarak sınırlandırılmıştır. Kadastro tutanağı 10.5.1984 tarihinde kesinleşmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında; “Tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” denilmektedir. Şu halde, kadastro tutanağının kesinleştiği 10.4.1984 tarihinden davanın açıldığı 15.08.2008 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Maddede belirtilen süre hak düşürücü süre olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilir. Bu bakımdan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabul şekline göre de; İsrafil Bozoğlu davacılarla birlikte 299 sayılı parselin paydaşlarından olup, 389 sayılı mera parseline karşı yöntemine uygun bir biçimde harç yatırmak suretiyle açılmış bir dava ve isteği olmadığı halde, dahili davalı olarak gösterilen İsrafil adına da sınırlandırmanın iptali ile tescile karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. HUMK.nun 74. maddesi uyarınca hakim iki tarafın iddia ve savunması ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi