Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/800
Karar No: 2017/1298
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/800 Esas 2017/1298 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/800 E.  ,  2017/1298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.06.2014 gün ve 2013/576 E., 2014/564 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davacı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 25.02.2016 gün ve 2015/14022 E.,2016/3482 K. sayılı kararı ile;
    (…Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve davalılardan ... vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
    Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalılardan ... vd. Vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
    Kamulaştırma Kanunu’nun 25/2. maddesi uyarınca mahkemece verilen tescil kararı ile mülkiyetin idareye geçeceği, keşif tarihi ve gözlemine göre de taşınmazdaki ağaçların 6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce dikildiği sabit olup, söz konusu yasa maddesindeki muhtesat bedelinin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmün de uygulama yeri olmadığından, taşınmazda bulunan ağaçların değerinin ödenmesi gerekir.
    Bu itibarla dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının dosya içerisindeki fotoğraflarına göre, dava tarihi itibari ile 3-5 yaşında olmadığı izlenimi edinildiğinden, ağaçların yaşı yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    gerektiğinde tanık da dinlenerek, nar ağaçlarının yaşının belirlenmesi, belirlenen yaşlarına göre dava tarihi itibari ile ve adet olarak maktu bedelleri İl, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden getirtilip, bilirkişi raporu denetlendikten sonra ağaç bedellerine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir...)
    gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir.
    Davacı idare vekili davalıya ait taşımazın, Ilısu Barajı ve HES Baraj Gölü alanında kalması nedeniyle kamulaştırmasına karar verildiğini, kamulaştırılacak taşınmazın değerinin belirlenmesi amacıyla uzlaşma komisyonu kurulduğunu ve mülk sahibinin kamulaştırmaya konu taşınmazı pazarlıkla satmak hususunda iradesini bildirmek ve uzlaşma komisyonu ile pazarlık görüşmeleri yapmak üzere davet edildiğini, ancak mülk sahibinin pazarlık görüşmesine katılmadığını, bu nedenle de kamulaştırma işleminin satın alma usulü ile gerçekleşmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili bilirkişi raporlarında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini savunmuştur.
    Mahkemece 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 25. maddesinde 02.08.2013 tarihinde yapılan değişiklik ile kamu yararı kararının ilanından sonra taşınmaz üzerinde yapılacak sabit tesisler ile dikilecek ağaç değerinin bedel tespit davasında dikkate alınmayacağının Kanun hükmü haline geldiği, kamulaştırma konusu taşınmazla ilgili olarak davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporundaki taşınmaz bilgileri ile yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporundaki taşınmaz bilgilerinin birbirini tutmadığı, keşif sırasında kıymet takdir raporunda yer almayan yeni yapı ve fidanların taşınmaz üzerinde bulunduğunun gözlemlendiği, kamulaştırma kararı alınan ve kısa süre sonra terk edileceği bilinen bir alana ihtiyacın çok üzerinde büyüklükte yeni binaların inşa edilmesinin ve fidanların dikilmesinin olağan bir durum olmadığı, dolayısıyla bu durumun taşınmazın kamulaştırma bedeline etkili olması amaçlı bir inşa faaliyeti olduğu, yapıların ebadı, köydeki nüfus sayısı ile yeni yapıların sayı ve alan bakımından uyumsuzluğu, adres kayıt bilgilerine göre taşınmaz maliklerinin büyük kısmının Siirt dışında yaşamaları nedeniyle konut ihtiyacının ve yapıların kısa sürede yapımına başlanıp bitirilmiş olmasının da bu yargıyı desteklediği, mülkiyet hakkının dürüstlükle kullanılması gerektiği ve hakkın kötüye kullanılmasının Kanun tarafından korunmayacağının 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde açıkça ifade edildiği, dolayısıyla kıymet taktir raporundan sonraki ancak keşiften önceki bir zamanda yapıldığı anlaşılan yeni yapıların ve dikilen fidanların bedellerinin toplam bedele dahil edilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı ve taşınmaz malikleri lehine haksız bir kazanç oluşturacağı, bu yönüyle yeni yapıların ve fidanların değerlerinin bedel tespitinde dikkate alınmadığı, bunun dışında yapılan keşif neticesinde bilirkişi kurulundan aldırılan raporda taşınmazın bedelinin tespit edildiği, bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime açık, bilimsel verilere uygun olduğu, kamulaştırma kriterlerini taşıdığı, bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı idare vekili ve davalı ... vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece mülkiyet hakkının Anayasa"nın 35., İHAS"nin 1 nolu Protokolünün 1. ve TMK"nın 683. maddesinde düzenlendiğini ve sahibine mülkiyet konusunu kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde tasarruf etme gibi en geniş hakları tanıdığını, kamulaştırmanın ise belirli şartlar altında idareye özel mülkiyet konusu taşınmaza bedeli karşılığında el atma imkânı veren idari bir yetki olduğu, yine kamulaştırma işleminin kanuna aykırı olması durumunda kamulaştırmadan etkilenecek kişilerin işlemin iptalini isteme hakkının bulunduğu, TMK"nın 2. maddesinde hakkın dürüstlükle kullanılması gerektiği ve hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunamayacağına dair düzenlemeye yer verildiği, davalıların, hakkında kamulaştırma kararı alınan ve kamulaştırma işleminin iptali yönünde herhangi bir dava da açılmadığı için kısa süre sonra el atılacağı kesin olan taşınmaza, idari tespit sırasında bulunmayan ancak dava açılmasından kısa süre önce dikilen zeytin fidanlarının olağan bir faaliyet olmadığı, değerinin yüksek olması da dikkate alındığında bu eylemin taşınmazın kamulaştırma bedelini arttırma amaçlı bir tasarruf niteliğinde bulunduğu, mahkemenin ilk kararında davalıların dürüstlük kuralına aykırı davranarak haksız kazanç elde etme amacıyla taşınmaz üzerine fidan diktikleri, bu eylemin ise TMK’nın 2. maddesi uyarınca kanun tarafından korunamayacağı ilkesi gereğince yeni fidan bedelinin kamulaştırma bedeline dahil edilmeden taşınmaz bedelinin tespit edildiği belirtildiği halde, Özel Dairece bozma kararında bu gerekçesiyle ilgili bir değerlendirme yapılmadığı, oysa her hak gibi mülkiyet hakkının da dürüstlükle kullanılması gerektiğine ve hakkın açıkça kötüye kullanılmasının korunmayacağına ilişkin TMK’nın 2. maddesindeki düzenleme uyarınca mahkeme tarafından verilen kararın Kamulaştırma Kanunu ile Medeni Kanun"un 2. maddesindeki düzenlemenin amacına uygun olduğu belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemiyle açılan eldeki davada taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların değerinin kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ışığında somut olay incelendiğinde; her ne kadar kamulaştırma işlemlerinin başladığı sırada hazırlanan kıymet taktir komisyonu raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde ağaç bulunmadığı belirtilmiş ise de, 29.08.2013 tarihli yapılan keşif sırasında mahkeme tarafından yapılan gözlemde taşınmazın üzerinde 4x4 metre aralıklarla 3-5 yaşlarında zeytin fidanlarının dikilmiş olduğunun gözlemlendiğinin keşif zaptına yazıldığı, fotoğrafların da bu gözlemi doğruladığı anlaşılmıştır.
    Kamulaştırma Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde taşınmazın mülkiyetinin idareye geçmesinin, mahkemece verilen tescil kararı ile olacağı açıkça düzenlenmiştir. Tescilin medeni hukuktaki anlamı mülkiyetin el değiştirmesidir. Tescil kararının verilmesinden önce taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkı davalı malike ait olup, malik mülkiyet hakkından doğan tasarruf yetkisini Kanunun tanıdığı sınırlar içerisinde kullanabilir. Taşınmaz üzerine yapı yapılması ya da taşınmazda tarımsal faaliyette bulunulması veyahut ağaç dikilmesi bu tasarruf yetkisinin kapsamı içerisindedir. Dolayısıyla malikin kendi taşınmazı üzerinde ağaç dikmesi TMK’nın 2. maddesi anlamında dürüstlük kuralının ihlali anlamında yorumlanamaz.
    Bu durumda Kamulaştırma Kanunu’nun 25. maddesinin ikinci fıkrası hükmünün somut olayda uygulama yeri olamadığı da dikkate alınarak dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar için bozma kararında belirtilen hususlar değerlendirilmek suretiyle bedele hükmedilmesi gerekir. Buna göre tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 08.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi