16. Hukuk Dairesi 2020/2481 E. , 2020/5384 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “...araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların, davacı tarafın 35-40 yıldır tarım yaptığını bildirdikleri, aynı keşifte görev alan ziraat teknisyeni bilirkişinin 01.11.2001 tarihli raporunda; taşınmazın uzun yılardır sürülüp işlendiğinin, aynı raporun sonuç kısmında ise taşınmazın 10-12 yıldır ekilip biçilmek suretiyle tarım arazisi olarak kullanıldığının belirtildiği, bu haliyle ziraat raporunun kendi içinde çelişkili olduğu belirtilerek, taşınmaz başında ziraat mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin belirlenmesi...” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 16.07.2002 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 33.200,00 metrekarelik kısmın davacılar ..., ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, nizalı taşınmaz bölümün hangi tarihte ve niçin tespit harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmazın sınırında mera bulunduğu halde usulünce mera araştırması yapılmamış, tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi nedenle tespit harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğü"nden sorularak belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünü gösteren dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ve bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski tarihli ve kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde yaşayan şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3"er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte; usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümü, hava ve uydu fotoğraflarında gösterilmeli, taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ve ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının ve taşınmaz bölümü ile sınırında bulunan mera parseli arasında ayrıcı unsur bulunup bulunmadığının belirlenmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinde niteliğinin ne olduğu, imar-ihyayı gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerdense imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise zilyetliğin kim tarafından, hangi tasarruflarla sürdürüldüğü etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraatçı bilirkişi kuruluna, çekişmeli taşınmaz bölümü ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği arasında fark bulunup bulunmadığını, taşınmaz bölümü ile sınırında bulunan mera parseli arasında doğal ya da yapay ayrıcı unsur olup olmadığını, taşınmaz bölümünün meradan açılıp açılmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini kesin olarak belirleyen taşınmaz bölümü üzerindeki bitki örtüsünü, niteliği itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediğini ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor hazırlattırılmalı ve rapor ekinde taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ve mera parseli ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlettirilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri varsa yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla ve bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.