17. Hukuk Dairesi 2019/5933 E. , 2020/4217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, Sigortalı ... ait aracın, müvekkili şirket tarafından 25/03/2013-25/03/2014 sigorta başlangıç ve bitiş tarihli özel otomobil paket sigorta poliçesi ile sigortalandığını, 21/05/2013 tarihinde sürücü ... sevk ve idaresindeki araç ile yağan yağmur sebebiyle yol üzerinde biriken su içerisine girmesi neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan dolayı sigortalı araçta meydana gelen zararın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin 31.379,25 TL hasar bedelini 31/07/2013 tarihinde ödediğini, davalının onarım ve işaretleme yükümlülüğünü ihlal ettiğinden en az %50 kusurlu olduğunu belirterek, 15.689,63 TL"nin yolun bakım ve onarımından sorumlu davalıdan tazmini ile müvekkili davacıya verilerek yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre açılan davanın kabulü ile 15.689,63 TL"nin ödeme tarihi olan 31/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar nedeniyle rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece ATK Trafik ihtisas dairesinden alınan 08.04.2018 tarihli raporda ... , su birikintisinden geçtiği sırada aracının motorunun zarar görmesinde atfı kabil kusuru bulunmadığı, Yolun bakım ve onarımından sorumlu kişi, kurum veya kuruluşun, yolun bakımını yeterince iyi sağlamadığı ve mevcut su birikintisinin hasarın meydana gelmesine sebebiyet verdiği hususu da dikkate alındığında gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu belirtilmiş, daha önce İdare Mahkemesinde ATK Trafik İhtisas dairesinden alınan kusur raporunda ise sürücü ..."ın %50, yolun bakımından sorumlu kuruluşun %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, 11.05.2013 tarihli kaza Tesbit tutanağında da yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 16 (a) bendindeki yolun yapısını trafik düzenini ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak görevini yerine getirmediği, sürücü ... " ın ise KTK 52/1-b de yer alan araçların hızlarını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kusurunu işlediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları arasındaki kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, önceki kusur raporları ve tüm dosyadaki delillerin değerlendirildiği, gerekçeli denetime elverişli ve çelişkileri giderici kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.