20. Hukuk Dairesi 2014/6033 E. , 2014/10551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil, elatmanın önlenmesi ve kal davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil davacı ... Enerji A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 28/05/2001 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ... İlçesi ... Mahallesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişler, ... tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal davası da bu dava ile birleştirilmiş, ... mirasçıları ve davalı ... Enerji A.Ş. davaya katılmışlardır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ve fen bilirkişisi..."ın 27/02/2004 tarihli raporunda, (A1) ile gösterilen, 14110 m2 yözülçümündeki taşınmazın ... mirasçıları olan davacılar tarafından davanın devamı sırasında ... Noterliğinin 03/12/2002 tarih ve 002283 yevmiye ile yine, 29/01/2003 tarih ve 00143 yevmiye, yine ... 16. Noterliğinin 28/04/2003 tarih 11934 yevmiye, yine aynı tarih 11935 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde zilyetliğin devri senedi ile ... Enerji A.Ş."ye devredildiğinden, ... Enerji A.Ş.adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (B1) ile gösterilen 933 m2 yüzölçümlü bölümün daha önce müdahil davacılar tarafından mahkemenin 1989/282 - 1993/27 sayılı kararına konu olduğu ve o dosyada fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 23/11/1992 tarihli raporda taşlık olarak gösterildiği, raporun düzenlendiği 1992 yılından davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacı ... ve mirasçılarının hiçbir zaman malik sıfatıyla zilyetlikleri bulunmadığından bu bölümle ilgili tescil taleplerinin reddine, yine davacılar ... ve mirasçılarının tescilini istediği (B2) ile gösterilen 192 m2 bölümün müdahil davacılar tarafından açılan imar ve ihyaya dayalı tescil davasında fen bilirkişisi raporunda imar planı kapsamı içinde kalması nedeniyle reddedildiği ve Yargıtayca onanarak kesinleştiği ve ayrıca, bu yerde ..."nın kendi başına malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunmadığı, müdahil davacı sıfatıyla da davaya katılmadığı anlaşıldığından, ... mirasçılarının bu bölümle ilgili taleplerinin reddine, yine ... ve mirasçılarının zilyetliğe bağlı olarak tescilini talep ettikleri (A2) = 6400 m2 ve (A3) = 290 m2 ile gösterilen taşınmazların müdahil davacıların açtıkları 1989/282- 1993/27 sayılı dosyada fen bilirkişisi raporunda o tarih itibariyle taşlık olarak gösterildiği, dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davacı ... ve mirasçılarının bu bölümlere ilişkin taleplerinin reddine, yine ... ve mirasçılarının tescilini talep
raporunda (C) ile gösterilen 630 m2 bölümde hiç bir zaman zilyetlikleri olmadığı anlaşıldığından tescil taleplerinin reddine, yine ... mirasçılarından ... tarafından ... Enerji A.Ş. aleyhine açılan ve bu dosya ile birleştirilen 2002/106 sayılı men"i müdahale ve kal davası dosyasında davacı ..."in ve diğer ... mirasçılarının taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini, zilyetliğin devri sözleşmesi ile davalı şirkete devrettikleri anlaşıldığından ve bu hali ile dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, müdahil davacılar ..., ..., ... ve ..."ın dava ettikleri (C) ile gösterilen 630 m2 taşınmaza ilişkin zilyetliğe dayalı açtıkları tescil davasının kabulü ile ... oğlu... eşi ... kızı ...mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, mirasçılardan ... bu bölümdeki payını ... Enerji A.Ş."ne zilyetliğin devri yoluyla sattığından ..."nın bu taşınmaz üzerindeki 1/4 payının ... Enerji A.Ş. adına tapuya tesciline, müdahil davacılar ..., ..., ... ve ..."ın dava ettikleri (A1) ile gösterilen 14110 m2 bölümle (A2), (A3), (B1) ve (B2) ile gösterilen bölümlere yönelik davalarının daha önce açılan 1989/282- 1993/27 sayılı dosyadaki raporda (A3) ile gösterilen yer taşlık olarak nitelendirildiğinden ve (A2) ile gösterilen 6400 m2 bölümün de aynı dosyada reddedilerek kesin hüküm oluşturduğundan, (B2) ile gösterilen bölüme ilişkin müdahil davacılar yönünden zamanaşımını kesen kesin hüküm oluşturması sebebiyle; (B1) ile gösterilen 933 m2 bölüm de mahkemenin 1989/282 - 1993/27 sayılı dosyasında fen bilirkişisi raporunda taşlık olarak gösterildiğinden, o tarihten dava tarihine kadar müdahil davacılar yararına zilyetlik koşulları oluşmadığından, bu bölümlere ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm müdahil davacılar..., ... ve ..., ... Enerji A.Ş. vekilleri ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/12/2010 gün ve 13423- 15243 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A1) ve (C) ile gösterilen bölümlerinin resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğu, diğer bölümlerin ise zeminde taşlık olup, imar ve ihyanın tamamlanmadığı, ayrıca 20 yıllık zilyetlik süresinin de dolmadığı gerekçesiyle dava kısmen kabul dilmişse de yörede 1957 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucu düzenlenen ve bir örneği dosyada bulunan orjinal kadastro paftasından taşınmazın bulunduğu alanın taşlık ve çalılık yerlerden olması nedeniyle tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmaz üzerinde resmî belgelere dayalı olarak orman incelemesi yapan ve hükme dayanak alınan 04.03.2002 tarihli raporda, 1948-1950 tarihli hava fotoğraflarından bütünlemesi yapılan 1957 tarihli memleket haritasında yeşil, çalılık alan olarak gösterildiği, Dairenin iade kararı üzerine memleket haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip biribiri üzerine aplike edilmek suretiyle alınan ek raporda çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların memleket haritasında ve 1950 yılına ait hava fotoğrafında koyu renkli ağaçlık alanda, 1957 yılında bütünlemesi yapılan memleket haritasında da dağınık vaziyette ağaçlık olarak göründüğü bildirilmiştir.
Ayrıca, taşınmaza bitişik ve müdahil davacıların da taraf oldukları 274 sayılı parselle ilgili dava dosyasında 25/04/1987 tarihinde yapılan keşifte bu davada tescili istenen yerlerin taşlık ve çalılık olarak nitelendirildiği, dolayısiyle keşif tarihinden bu davanın açıldığı tarihe kadar dahi iktisab için gerekli olan 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.
Birbirinin devamı olan dava konusu taşınmazlardan bazıları hakkında daha önce açılan tescil davalarında 2004 yılında yapılan keşiflerde halen taşlık olduğu belirlenmiş ve davalar reddedilmiştir. Tescil davası kabul edilen bölümler ile reddedilen bölümler bir bütün olarak değerlendirildiğinde tamamının Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çalılık ve taşlık niteliğindeki yerler olduğu, yörede halen orman kadastrosunun yapılmadığı anlaşılmaktadır.
H.G.K."nun 12/05/2010 gün ve 2010/8 - 219 -273 sayılı kararı ile çalılık niteliğiyle tespit dışı bırakılan yerler orman sınırlandırmasının yapıldığı tarihe kadar 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesi karşısında orman sayılacağından sürdürülen zilyetliğe de değer verilemiyeceği kabul edilmiştir. Sözü edilen bu karar ve daha önce görülen davalar ile H.G.K."nun 21/04/2004 gün, 2004/8-15-7 ve 12/05/2004 gün 2004/8-242-292 ve 12/03/2008 gün ve 2008/20-214-241 sayılı kararlarında kabul edilen ilkeler gözönünde bulundurulduğunda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zillyetliği koşullarının adlarına tescil kararı verilen kişiler yararına oluşmadığı görülmektedir. Dava konusu taşınmaza bitişik 274 sayılı parselle ilgili 1987 yılında yapılan keşifte dahi tescili istenen yerler taşlık ve çalılık olarak gösterilmiştir. O parselin keşif tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık iktisap süresi dolmamıştır.
Hal böyle olunca; gerçek kişilerin ve katılan ... Enerji A.Ş.nin davalarının tümden reddine karar verilmesi gerekirken, aykırı düşen gerekçelerle yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı...mirasçıları vekilinin davasının reddine, müdahil davacı ... mirasçıları vekilinin davasının reddine, katılan ... Enerji A.Ş nin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin açmış olduğu dava bakımından, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabulü ile, 27/02/2004 tarihli bilirkişi raporlarında (A1) ile gösterilen 14110 m2, (A2) ile gösterilen 6400 m2, (A3) ile gösterilen 290 m2, (B1) ile gösterilen 933 m2, (B2) ile gösterilen 192 m2 ve (C) ile gösterilen 630 m2 yüzölçümlü taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil ... Enerji A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili, elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihine kadar orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında yapılmış, taşınmazlar taşlık ve çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır.
Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman bilirkişi raporları ve komşu parsellere ilişkin dava dosyaları gözönünde bulundurularak yapılan inceleme ve araştırmada, temyiz eden müdahil şirket ve taşınmazları şirkete devreden gerçek kişiler yararına zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmeine 16/12/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.