20. Hukuk Dairesi 2014/7288 E. , 2014/10639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... İlçesi, ... Köyü, 260 ada 5 parsel sayılı 355,96 m² yüzölçümündeki taşınmaz ile 260 ada 6 parsel sayılı 15747,64 m² yüzölçümündeki taşınmaz, incir bahçesi niteliğiyle senetsizden davalılardan ... adına; 260 ada 7 parsel sayılı 4324,45 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise, yine incir bahçesi niteliğiyle senetsizden davalılardan ... adına tesbit edilmiş; 260 ada 5 ve 6 sayılı parsellere davacı ... tarafından taşınmazların kök muristen geldiği iddiasıyla dava açılmış, yine 260 ada 6 ve 7 sayılı parsellere davacılar ..., ... ve ... tarafından aynı gerekçelerle dava açılmış, davaya dahil edilen Hazine cevap dilekçesinde taşınmazları Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, ayrı ayrı açılan davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacı ve birleşen dosya davacılarının davalarının kabulü ile ... İlçesi,... Köyü 260 ada 5, 6 ve 7 sayılı parsellerin kadastro tesbitinin iptali ile ... mirasçıları adlarına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen 942,34 m²"lik yerin orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, dahili davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/02/2013 tarih 2012/12390-2013/2055 sayılı kararı ile;
“ 1) Orman Yönetiminin temyiz itirazları açısından; incelenen dosya kapsamına göre, dava, hükmü temyiz eden Orman Yönetimine mahkemece ihbar olunmak suretiyle bildirildiğine, bu durumun Orman Yönetimine taraf sıfatı kazandırmayacağına, kaldı ki; Yönetimin usûlünce açılmış bağımsız bir davası olmadığı gibi, bu davayda 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi anlamında harcının yatırmak suretiyle katılımıda bulunmadığına göre, bir hükmü yalnızca taraflarının temyiz edebileceği dikkate alındığında, davada taraf sıfatı kazanmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda (davacının davasının kabulüne) denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir.
Yine, mahkemece; kısa kararda, ""davacının davasının kabulüne"" denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; davacı ... ile birleşen dosya davacısı ..., ... ve ... nin davalarının kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tesbitinin iptaline, ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tesciline, şeklinde hüküm kurulmuştur. Aynı zamanda hüküm fıkrasında, krokide (B) harfi ile gösterilen bir bölüm bulunmamasına rağmen, ""krokide (B) harfi ile gösterilen 942,34 m²"lik yerin orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline"" karar verilmesi hükmün infazında çelişki yaratacağından
doğru görülmemiştir. Kısa kararla, gerekçeli kararın çelişik olması, mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 - 1992/4 sayılı karar). ”gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra mahkememizin iş bu 2013/8 Esas sayılı dava dosyasında davacının davasının reddine, 260 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen ... Kapatılan Kadastro Mahkemesi"nin 2009/29 E. sayılı dava dosyası açısından davacıların davasının kabulü ile; 260 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/903 E-2009/890 K sayılı verâset ilâmında muris ..."nin miras hissesi oranında taşınmaz 1680 pay kabul edilerek;
84 payın ..., 84 payın ..., 84 payın ... (...) adına kalan 1428 payın davalı ... adlarına tespit ve tesciline,
260 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile;
... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/903 E-2009/890 K sayılı verâset ilâmındaki muris..."nin miras hissesi oranında taşınmaz 1680 pay kabul edilerek;
84 payın ..., 84 payın ..., 84 payın ... (...) adına kalan 1428 payın davalı ... adlarına tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından 260 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara yönelik ve davacı ... vekili tarafından 260 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
1) Davalı ..."nin temyiz istemi yönünden; mahkeme hükmü, davalı ..."ye 08/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, H.U.M.K."nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük kanunî süre geçirildikten sonra davalı tarafından 29/05/2014 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden ve süresinden sonra temyiz isteminde bulunulduğundan, davalı ..."nin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Davacı ... vekilinin temyiz istemine gelince; incelenen dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçeye göre yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ..."ye yükletilmesine 17/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.