Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12930
Karar No: 2013/16446
Karar Tarihi: 21.11.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/12930 Esas 2013/16446 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/12930 E.  ,  2013/16446 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/10/2012 (18/03/2010)
    NUMARASI : 2012/244-2012/614 (2008/1099- 2010/297)

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, ecrimsil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının, davaya konu edilen 7 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan H."ye kayyım olarak atandığı, taşınmazda davalı ile birlikte dava dışı kişilerin paydaş oldukları anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalı paydaşın çekişmeli taşınmazın tamamını kullanmak suretiyle elattığını ileri sürerek ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmıştır.
    Ne var ki, dava dilekçesinin,  usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.  
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasanın 27. maddesi (HUMK’nun 73. maddesi)   uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 36. maddesiyle en temel yargısal hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek, mahkeme, tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür.
    Öte yandan, tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı adres araştırması ve tespitin yöntemi 7201 Sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 ve  devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.                       
    Öncelikle, yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması asıldır. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usuli işlemdir. Tebliğ ile ilgili, Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümleri şeklidir. Bu nedenle, tebligata ilişkin yasal hükümlerin gözden uzak tutulmaması ve uygulanması zorunludur. Kural  olarak “tebligat” tebligat  yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı yasanın 3. maddesiyle eklenen  7201 sayılı Tebligat Kanununun  10/2 maddesinde ‘’ Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.’’ aynı yasanın 5. maddesiyle eklenen Tebligat Kanununun 21/2 maddesinde "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."  Muhataba tebligat yapılamamışsa, tebliğ memuru bulabileceği adresleri araştırır, bulamazsa durumu muhtara onaylatmak suretiyle saptar,   tebliği çıkaran kuruluşa bildirir. İlgili kuruluş kişinin adresini resmi veya özel kurum ve dairelerden gerekli gördüklerinden araştırır. Buna rağmen, adres tespit edilemezse adres meçhul sayılarak ilanen tebligat kararı verilebilir. (Teb.K 28. md ) özetlenen ilkeler, yasal ve   yargısal uygulamalarla benimsenmiş öğretide de bu yönde görüşler ifade edilmiştir. (1.H.D.  29.09.2009 2009/ 4569-9393, 1. H.D. 22.03.2010 2010/ 1988-3235, HGK 20.09.1999 1-609/744 Baki Kuru HMU 2. cilt. 5. 1582, 1583)
    Taraf teşkilinin sağlanması Anayasanın 90/son maddesi delaletiyle AİHS’ nin 6. maddesi hükmü uyarınca adil yargılanma hakkının da bir gereğidir.
    Somut olaya gelince; dava dilekçesinin tebliğinin yöntemine uygun olmadığı, özellikle, davalıya çıkartılan tebligatın, G.Mahallesi, K.Cad. No 48, A.Hisarı, B./İstanbul adresinde daimi çalışanına tebliğ edildiği sabittir. Ancak; davalının dosyaya sunduğu Beykoz İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından hazırlanan 02.05.2011 tarihli belgeye göre davalının yerleşim yeri adresi; G.Mah. S.A.Cad. 38/1 B./İstanbul adresi olup bu adrese tebligat  yapılması gerekirken yapılmadığı açıktır. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden sonuca gidilmiş olması doğru değildir. Bunun sonucu olarak, davalının eldeki davada savunma hakkını kullanamadığı ortadadır.
    Hal böyle olunca; usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden  ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi