Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2174
Karar No: 2016/338
Karar Tarihi: 20.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2174 Esas 2016/338 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı ile davacı arasındaki eşya ve ziynet alacağına ilişkin dava sonucunda yapılan inceleme neticesinde, mahkeme çeyiz senedindeki eşyalardan 8 kalemin davalıda olduğunu, ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını ve geri verilmediğini tespit etmiştir. Mahkeme davacının da müşterek konuttan getirdiği eşyaların bedelinin tahsili yönündeki talebini kısmen kabul etmiştir. Ancak, davalı tarafından sunulan belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda yapılan inceleme yetersiz kalmış ve bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise HUMK.nun 428. maddesi olarak belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2015/2174 E.  ,  2016/338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki eşya ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ..."ın evli olduklarını, evlilik döneminde taraflar arasında çeyiz senedi düzenlendiğini, ayrıca davacıya düğünde bir takım hediyeler geldiğini ve davacının da müşterek konuttan çeyiz eşyası getirdiğini, ziynet eşyalarının davalı ... tarafından davacıdan alınıp geri iade edilmediğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının aynen ya da bedeli ile davalı ..."dan tahsiline, çeyiz senedindeki eşyaların bedelinin her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, davacı tarafça çeyiz olarak getirilen eşyaların bedelinin ise davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde; çeyiz senedindeki tüm eşyaların davacıya teslim edildiğini, davacının bu eşyalar sebebiyle kendisine ibraname verdiğini, kendisinin eşlerle birlikte yaşamadığını, davacıdan ziynet eşyalarını alıp bununla gayrimenkul aldığına dair iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyası dışındaki diğer eşyaları teslime hazır olduklarını, davacının başkaca eşyasının kalmadığını, düğünde gelen eşyalar ile davacıya ait olduğu belirtilen çeyiz eşyasına dair talebi kabul etmediklerini, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu ve davacının diğer davalıya tüm eşyalara dair ibraname verdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı 18.11.2013 tarihli duruşmada alınan beyanlarında, ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde eşlerin borcu sebebiyle satıldığını belirtmiştir.
    Mahkemece, her ne kadar davalılarca, davacının mehir senedinde belirtilen tüm eşyalarını aldığına dair davalı ..."yı ibra eden imzalı bir belge verdiği belirtilmiş ise de, bu belgedeki imzanın davacı tarafça kabul edilmemiş ve konuya dair yapılan imza incelemesinde belgedeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilemediği belirtilmesi, davalı ..."ın ziynet eşyalarının evlilik birliği devam ederken eşler tarafından ihtiyaçlar için sarf edildiğini belirtmesi gerekçesi ile ziynet eşyalarının davalı ... tarafından davacıdan alınıp iade edilmediği sonucuna varıldığı, "Eşya ve çeyiz senedidir" başlıklı belgenin ziynetler dışındaki bölümünü teşkil eden 8 kalem eşyanın davalı ..."da olduğu hususu kendisi tarafından da kabul edildiği bu nedenle eşyalara yönelik davacı talebinin kısmen yerinde görüldüğü, davacının aynı eşyalar için diğer davalı ..."dan da talepte bulunulmuş ise de, bu eşyaların evlilik başlarken davacıya teslim edildiği, davalı ..."nın eşlerle birlikte yaşamadığı, bu davalının edimini yerine getirdiği sonucuna varıldığından talebin bu davalı yönünden yerinde görülmediği, davacının kendi evinden getirdiğini belirttiği çeyiz eşyalarına yönelik talebi yönünden taraf ve tanık beyanları da gözetilerek, bu eşyaların davalı ..."da kaldığı kanaatine varılarak her iki davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ..."ın temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı ... çeyiz senedindeki tüm eşyaların davacıya teslim edildiğini, davacının bu eşyalar sebebiyle kendisine ibraname verdiğini belirmiş, söz konusu belge aslını mahkemeye sunmuştur. Söz konusu belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda davacının 2013 yılına ait imza örnekleri getirtilerek ... Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şube"den rapor alınmış, 20.05.2014 tarihli ... Raporunda; inceleme konusu 16.05.2004 tarihli "Eşya ve Çeyiz Senedidir" başlıklı belgenin arka yüzünde.... adına atılı imzanın, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret basit tersimli bir imza olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere davacının eli ürünü olmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
    Davalı ... söz konusu rapora itiraz etmiş,davacının farklı tarihlerde farklı imzalar attığını belirtmiş yeniden imza incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece davalının itirazı hakkında bir karar verilmeden ... Kurumu raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
    İmza incelemesinde öncelikle senetteki keşide tarihinden öncesine ilişkin davacının uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, davacının duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan davacıya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
    Davacının senet tarihinden önce (yakın tarihli), attığı samimi imza asıllarının toplanarak, davaya konu senedin arka yüzündeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda yeterli incelemeyi ve değerlendirmeyi içeren bir bilirkişi raporu aldırılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken iş, ... kurumunun incelemede son merci olmadığı da gözetilerek, güzel sanatlar fakültesinden(grafoloji alanında uzman) oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan davalının itirazlarını da karşılayacak şekilde taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Bozma sebebine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi