20. Hukuk Dairesi 2014/7609 E. , 2014/10739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan yenileme kadastrosu sırasında 151 ada 60 (eski 1413) parsel sayılı taşınmaz, asliye hukuk mahkemesinin 2008/35 esas sayılı dava dosyasıyla tapu iptali ve tescil davasına konu olduğundan, yüzölçümü hanesi doldurulmaksızın sınırlandırılmış; 156 ada 2 (eski 1257) parsel sayılı taşınmaz, 6296,53 m² yüzölçümüyle sınırlandırılmıştır.
Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi için çalışmanın yapıldığını ve askıya çıkarıldığını, ancak yapılan çalışma sırasında kesinleşmiş devlet ormanı sınırları içine girilerek dava konusu 151 ada 60 ve 156 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfı verilerek hatalı şekilde davalı adına tesbit yapıldığını, bu nedenle, ... Köyü 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uygulaması ile kesinleşmiş Devlet Ormanı üzerine ihdas edilen 156 ada 2 ve 151 ada 60 parsel sayılı taşınmazların tesbitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ... Yönetimi ile davalılar ..., ..., ..., ... ve davalı... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/12637 - 937 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez. Bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı iddiasıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda; Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava, aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2 - a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Bu nedenle, mahkemece; çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi eliyle keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli, dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, mülkiyet iddiasına ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacının, uygulama kadastrosunun usûl ve kanuna uygun yapılmadığı iddiası ile açılmış olan davasının reddine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile 21.05.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve 24.04.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince aplikasyon, ölçü, çizim hesaplamalarından kaynaklanan yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi işlemi bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işleminin kanun ve yönetmeliklere uygun yapılmış olduğu belirlendiğine göre, bu istem yönünden davanın reddine, mülkiyete yönelik dava yönünden ise görevsizliğe karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/12/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.