3. Hukuk Dairesi 2020/1680 E. , 2020/2507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde; özetle; davaya konu dükkanların 15.11.2006 tarihli kira sözleşmesiyle ... Belediyesi"nden kiralandığını, daha sonra bu belediyenin kapatılarak davalı belediyeye bağlandığını, bundan sonra kira bedellerinin davalı ... tarafından tahsil edilmeye başlandığını, 14.02.2012 tarihinde dava dışı ... Defterdarlığı"nın davaya konu parselin mülkiyetinin Hazine"ye ait olduğunu belirterek ecrimisil ihbarı gönderdiğini, cezalı konuma düşmek istemeyen davacı ..."in 10.607,80 TL, diğer davacının 13.055,75 TL ecrimisil ödediğini, davalı belediyenin başkasının taşınmazını yetkisiz temsil hükümlerine göre kiraya verdiğini bu nedenle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olması gerektiğini belirterek ödenen ecrimisil bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki dükkanların kendileri tarafından yapılıp kiraya verildiğini, davacıların ecrimisil bedellerini ödemek zorunda olmadıklarını, kiraya verenin malik olması gerekmediğini, davacıların sözleşmeyi iptal etmeyip ödedikleri ecrimisili istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların kira sözleşmesi gereğince hazineye karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, hazineye ödenen ecrimisil bedellerinin hazineye karşı açılacak sebepsiz zenginleşme davası ile istenebileceği, davalının davacıların hazineye ödemiş oldukları ecrimisil bedellerinden sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine yönelik olarak verdiği hükmün davacı tarafça temyizi üzerine; hüküm, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2014/10291 E 2015/7529 K sayılı ilamıyla “..Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Olayda dava dışı Hazine mülkiyet hakkına dayanarak davacıların kiracılık hakkı ile bağdaştırılamayan bir iddiada bulunmuştur. Davacılar her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı ödemiştir. Bu durumda davacılar, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacılar bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, ödediği ecrimisilin tahsilini istemektedir. Davacılar, ödediği ecrimisili kira bedellerini aşmamak kaydıyla talep edebilirler. Burada davalının borcu sebepsiz iktisaptan değil kira sözleşmesinin feshedilebilir olmasından kaynaklanmaktadır. Davalı Belediyenin sorumluluğu aldığı kira bedelini geçmemek üzere kiracı davacının ödediği ecrimisil parası ile sınırlıdır. Öte yandan davacılardan Bahattin"in ödediğini iddia ettiği ecrimisile ilişkin ödeme belgesi dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu davacıya ilişkin ödeme belgesi de araştırılıp sonucuna göre davanın esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın davacı ... yönünden kabulü ile 10.607,80 TL"nin ecrimisil ödeme tarihi olan 13.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."e verilmesine, davacı ... yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 12.761,52 TL"nin ecrimisil ödeme tarihi olan 23.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ...’ün tüm temyiz itirazları ile davacı ...’ın ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı ...’ın temyiz itirazının incelenmesinde;
Mahkemece Gelir İdaresi ... Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak ... adına yapılan ve 21.06.2006 ile 20.06.2011 arası dönemi kapsayan ecrimisil ödemeleri sorulmuş, 05.04.2019 tarihli cevabi yazıda bu dönemi kapsayan 13.055,75 TL tutarında ecrimisil tahakkuk ettirildiği, 23.07.2012 tarihinde 12.761,52 TL ecrimisil, 738,48 TL gecikme zammı ile 12.09.2012 tarihinde 294,23 TL ecrimisil ile 23,89 TL gecikme zammı ödemesi yapıldığı bildirilmiştir. Buna göre mahkemece, yapılacak hesaplamaya 12.09.2012 tarihinde yapılan 294,23 TL"lik ödemenin da dahil edilmesi gerekirken yalnızca 23.07.2012 tarihinde yapılan ödemenin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacılar ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 15.11.2006 olup ecrimisil tahakkukuna konu olan dönem ise 21.06.2006-20.06.2011 arasındaki dönemdir. Dolayısıyla mahkemece kira sözleşmesinin başlangıcının 15.11.2006 olduğu gözetilerek 15.11.2006- 20.06.2011 tarihleri arasındaki dönemle sınırlı olarak ödenen ecrimisil bedeli belirlenerek bu dönem bakımından hesaplama yapılması gerekirken, kira sözleşmesinden önce dönem bakımından tahakkuk eden ecrimisil bedelinin de hesaplamaya dahil edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...’ün tüm davalı ... ve davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, HUMK"nın 428. maddesi gereğince hükmün ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ... yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.