20. Hukuk Dairesi 2014/7498 E. , 2014/10741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... İlçesi, ... Köyü 165 ada 418, 439 ve 440 parsel sayılı taşınmazlar, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 25.01.2007 tarih ve 3199 sahife nolu tapu kaydı esas alınarak tarla nitelikleriyle, 418 sayılı parselin beyanlar hanesinde "..., ... ve ..."ün müşterek kullanımında," 439 sayılı parselin beyanlar hanesinde "..."ın kullanımında" ve 440 sayılı parselin beyanlar hanesinde ise "... ve ..."ın müşterek kullanımında" olduğu belirtilerek Hazine adına tesbit edilmişlerdir.
Davacı ... Yönetimi, 418 sayılı parselin 3750 m², 439 sayılı parselin 1200 m² ve 440 sayılı parselin 1200 m² bölümlerinin eylemli orman olduğu iddiasıyla yapılan tesbitin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescillerini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptaline, 25.07.2011 havale tarihli fen bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen 1746,39 m² miktarındaki bölümün orman niteliğiyle, geriye kalan 4042,48 m² miktarındaki bölümün tarla vasfıyla, krokide (B) harfi ile işaretli 544,08 m² miktarındaki bölümün orman niteliğiyle, geriye kalan 1213,69 m² bölümün tarla niteliğiyle, (C) harfi ile işaretli 940,85 m² bölümün orman niteliğiyle, geriye kalan 805,40 m² bölümün tarla niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş; Hazine ve Orman Yönetimi tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.10.2012 tarihli ve 2012/3745 E. – 11312 K. sayılı kararı ile, Hazinenin temyiz talebinden vazgeçmiş olması nedeni ile temyiz talebinin reddine, Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece davanın kabulü ile, bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile işaretli olarak gösterilen taşınmaz bölümlerinin orman niteliğiyle, geri kalan bölümlerin ise davalı Hazine adına tescil kararı verilmiş ise de, açılan dava 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek- 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarına itiraza ilişkindir. Bu davalarda husumet, adına tesbit yapılan Hazine yanında kadastro tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcı olarak belirtilen gerçek veya tüzel kişiye de yöneltilmelidir. Açıklanan nedenle yararına kullanım şerhi verilen gerçek kişilere de husumetin yaygınlaştırılması gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Kabule göre de, Devlet ormanları üzerinde mülkiyet hakkını kısıtlayıcı ayni veya sınırlı hak kurulamayacağından orman olarak tesciline karar verilen bölümler üzerindeki kullanım şerhlerinin kaldırılmaması ile hükümde belirtilen (A), (B) ve (C) bölümlerinin dava konusu hangi taşınmaza ait olduğunun infaza elverişli şekilde belirtilmemesi de doğru değildir.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; ... Köyü 165 ada 418 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... ve ...ın 25/07/2011 hâkim havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1746,39 m² miktarındaki kısmının, 165 ada 439 parsel sayılı taşınmazın aynı rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 544,08 m² miktarındaki kısmının ve 165 ada 440 parsel sayılı taşınmazın aynı rapora ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 940,85 m² miktarındaki kısmının, kadastro tutanağının iptali ile bu kısmın Hazine adına orman vasfıyla tapuya tespit ve tesciline, geriye kalan kısmın tesbit gibi tarla vasfıyla davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece Hazinenin temyiz itirazlarının reddine, Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/01/2014 gün ve 2013/9590-1026 sayılı kararında “1) Hazinenin temyiz itirazları bakımından; Mahkemece Yargıtay bozma kararı öncesi verilen hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş olmasına rağmen, Hazine vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş olması nedeni ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.10.2012 tarihli 2012/3745 E. - 11312 K. sayılı kararı ile Hazinenin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, mahkemece Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu bozma ilâmı öncesinde kurulan aynı hükmün kurulduğu, aynı miktarlı kısımların orman vasfı ile tesciline karar verildiği, dolayısı ile bozma kararı sonrası kurulan hükümde Hazine aleyhine bir durum oluşmadığı anlaşıldığından davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından; Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de, bozma kararında belirtilen hususlar tam olarak yerine getirilmemiş, infaza elverişli hüküm kurulmamıştır. Şöyle ki; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.10.2012 tarihli 2012/3745 E. -11312 K. sayılı kararında açıkça orman olarak tescil edilen kısımlar üzerinde bulunan şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesi ve hükümde belirtilen (A), (B) ve (C) bölümlerinin dava konusu taşınmaza ait olduğu belirtilmediği, infaza elverişli hüküm kurulmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm kurulurken orman olarak tesciline karar verilen kısımlar üzerindeki şerhlerin kaldırılmasına karar verilmediği gibi, orman olarak tesciline karar verilen kısımlar dışında tespit gibi tesciline karar verilen kısımların yüzölçümleri belirtilmemiş olup, dava kadastro tesbitine itiraz davası olup kabul ve ret edilen kısımların yüzölçümleri açıkça belirtilmeli infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; dava kadastro tesbitine itiraz davası olup, mahkemece kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir” denilmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 165 ada 418 parselin 1746,39 m²"lik, 165 ada 439 parselin 544,08 m²"lik, 165 ada 440 parselin 940,85 m²"lik bölümünün kadastro tespitinin iptali ile ifrazen ayrı bir parsel numarasıyla orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tesciline, bu bölümlerin beyanlar hanesinde belirtilen şerlerin kaldırılmasına, 165 ada 418 parselin 4042,48 m²"lik, 165 ada 439 parselin 1213,69 m²"lik ve 165 ada 440 parselin 805,40 m²"lik bölümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Hazine vekilinin 24/07/2014 tarihli dilekçe ve Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Müdürlüğünün 15/07/2014 tarih ve 26660611-611/15480 sayılı yazıları gereği temyizden vazgeçmesi üzerine mahkemenin 25/07/2014 gün ve 2014/4-18 sayılı ek kararı ile Hazinenin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 22.08.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
1) Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının yönünden;
Davalı Hazine yerel mahkeme kararını temyiz ettikten sonra 24/07/2014 tarihinde davalı vekili, feragat yetkisini içeren vekaletname uyarınca, sunduğu dilekçe ile temyizden feragat etmiş, mahkemece de temyiz isteğinden feragat edildiği gerekçesiyle, davalının temyiz isteğinin reddine dair ek karar tesis edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, yerel mahkemeler ancak, verildikleri anda kesin nitelikte bulunan kararları ile temyiz süresinin geçirilmiş olması hallerinde, sunulan temyiz dilekçeleri yönünden karar vermek yükümlülüğü altında olup, bu hallerde yetkili bulunmaktadırlar. Oysa, temyizden feragata ilişkin karar verme yetkisi yerel mahkemelere değil, Yargıtay"ın ilgili Dairesine tanınmış bir yetkidir.
O halde, yerel mahkemenin 25/07/2014 gün ve 2014/4-18 sayılı ek kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin temyizden feragati nedeniyle de temyiz isteklerinin REDDİNE,
2) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazlar başında yapılan keşif ve bilirkişi raporlarıyla 165 ada 418 parselin 4042,48 m², 165 ada 439 parselin 1213,69 m²ve 165 ada 440 parselin 805,40 m²"lik bölümünün eylemli orman olmadığı belirlenmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine 18/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.