Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7464
Karar No: 2014/10763
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7464 Esas 2014/10763 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7464 E.  ,  2014/10763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükme yönelik temyiz itirazları hakkında; Dairemizin 27.05.2014 gün ve 2014/2229 - 2014/5771 sayılı ilâmıyla red-bozma kararı verilmiş, süresi içinde davalılar Hazine, ... ... ve ... vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ..., 27.08.2004 tarihli dilekçeyle; sınırlarını bildirdiği Şambayadı Köyünde bulunan on dönüm yüzölçümündeki taşınmazın genel kadastroda tapulama dışı bırakıldığını, emek ve para sarfı ile 1968-1970 yıllarında imar ve ihya edilerek o tarihten sonra tarım alanı olarak kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, teknik bilirkişi krokisinde (a) harfi ile gösterilen 2952,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına, davacının krokide (b) harfi ile gösterilen 1444,00 m² yüzölçümündeki yere ilişkin davasının ise reddine ve bu yerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalı Hazine, ... Büyükşehir Belediyesi ve Seyhan Belediyesinin krokide (a) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.04.2009 gün ve 2008/15974 E. - 2009/5619 K. sayılı kararı ile bozulmuştur
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Zilyedlik ve orman araştırmasının hükme yeterli olmadığı, yöreye ait en eski tarihli ve davanın açıldığı tarihten 20 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro mühendisi ve üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden araştırma yapılması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, taşınmaz yargılama sırasında Çukurova Belediyesi sınırları içine alındığı gerekçesiyle, ... Belediyesi hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiş; davacı ... vekili ile davalılardan Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Dairece Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddine, davacı ... ve Hazinenin temyizi yönünden ise hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Karar düzeltme incelemesine konu Dairenin 27.05.2014 gün ve 2014/2229 - 2014/5771 sayılı red-bozma kararında özetle; “çekişmeli taşınmazın 1957 tarihli hava fotoğrafında çalılık niteliğinde, % 5-8 eğimli, orman sayılmayan yerlerden olduğu gibi, başlangıçtan beri davada taraf olan Orman Yönetiminin mahkemeye sunduğu cevap dilekçesiyle orman olarak tescil talep ettiği, daha sonra da 06.05.2013 tarihli dilekçesiyle aynı istemle müdahil olmak istediği, ancak her iki dilekçesini de harçlandırmadığından, orman olarak tescil konusunda usûlünce açılmış dava ve aktif katılımından söz edilemeyeceği gerekçesiyle Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddine;
    Hazinenin temyiz itirazları yönünden; Hazine vekili 27.02.2007 tarihli dilekçe ile taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi uyarınca Hazine harçtan muaf olduğundan katılma harcı ödemesine gerek yoktur. Uzman bilirkişi raporlarında, taşınmazın kuzey kesiminde (b) harfiyle işaretli 1144 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında, taşlık niteliğinde olduğu belirtildiğine göre, (b) harfi bölümü hakkında Hazinenin tescil istemi konusunda bir karar verilmesi;
    Davacı ..."ün temyiz itirazları yönünden ise; mahkemece (b) harfiyle işaretli taşınmaz bölümü yönünden kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı doğru olarak belirlenmişse de; krokide (a) harfi ile işaretli 2952,00 m² taşınmaz bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, davacının 1960 yılından itibaren taşlıktan imar ve ihya ettiği, üzerinde ev ve 20-25 yaşlarında incir, zeytin, dut ağaçları bulunduğu, eğimi % 4-5 civarında, sınırlarında yol, İsmail Aydın ve Hüseyin Öztürk adına belgesizden tespit edilen 181 ve 165 sayılı parsellerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı zilyedlikle kazanmayı sağlayan koşulların davanın açıldığı ve aynı zamanda taşınmazın imar planı içine alındığı 2004 yılına kadar davacı yararına oluştuğu kabul edilerek (A) harfi ile işaretli taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Davalılar Hazine, ... ... ve ... vekilleri bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemişlerdir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmamaktadır.
    Genel arazi kadastrosu işlemi 1952 yılında yapılmış ve 03/02/1953 – 04/03/1953 tarihleri arasında ilân edilerek 05/03/1953 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    a) Davalı Hazinenin krokide (b) harfi ile gösterilen bölüme yönelik itirazları hakkında;
    Mahkemece 10/07/2008 gün ve 2004/1049 - 2008/270 sayılı karar ile krokide (b) harfi ile gösterilen 1444,00 m² yüzölçümündeki yere ilişkin davacı gerçek kişilerin açtıkları davanın reddine ve bu yerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu nedenle bozma sonrası kurulan 29/05/2013 günlü kararda, krokide (b) harfi ile gösterilen 1444,00 m² yüzölçümündeki yer hakkında bozma öncesi verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği belirtilerek yeniden tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi yolunda karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece krokide (b) harfi ile gösterilen bölüm hakkında verilen karar usûl ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, Dairece yanılma sonucu değişik gerekçe ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin krokide (b) harfi ile gösterilen bölüme yönelik karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin krokide (b) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkındaki önceki değişik gerekçeli bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin krokide (b) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    b-) Davalılar Hazine, ... ve ... vekillerinin krokide (a) harfi ile gösterilen bölüme yönelik itirazlarına gelince;
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni saptanmamış, orijinal pafta üzerinde taşınmazın yeri ve imar planı içine alındığı tarih belirlenmemiş, bozma öncesi alınan ziraatçı bilirkişi raporu ile bozma sonrası alınan ziraatçı bilirkişi raporları birbiriyle çelişkili olmasına rağmen, çelişki giderilmemiş, bozma kararında zilyetlik araştırması yapılması istenmesine rağmen bozma sonrası yapılan keşifte yerel bilirkişi dinlenmemiştir. Bundan başka dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması bu yerin davacı kişi adına tescili için yeterli sebep değildir. Bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilebilmesi için o taşınmaz üzerinde aralıksız, çekişmesiz ve ekonomik amaca uygun bir biçimde malik sıfatıyla zilyetliğinin sürdürülmesi ve 20 yıllık kazanma süresinin dolmuş bulunması gerekir. Dosyada, imar ve ihyanın sürdürülüş şekli, başlama ve tamamlanma tarihleri araştırılmamıştır. Bu tür uyuşmazlıklarda taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve sürecinin takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında hava fotoğrafları ve topoğrafik haritalardan yararlanmak suretiyle belirlenmesi gerekir. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama, belirtilen bu yönler itibariyle eksik ve yetersizdir
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir yargıya ulaşmak için mahkemece öncelikle dava konusu yerin imar planı içine alındığı tarihi ilgili Belediyeden, tespit dışı bırakılma nedenini ise kadastro müdürlüğünden sormak suretiyle belirlemek daha sonra taşınmazın imar planı içine alındığı tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan başka komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve varsa bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında, üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri ile yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları ile birlikte taşınmazın niteliği değerlendirilmeli, taşınmazın değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi, zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, teknik bilirkişiye komşu parsellerin dayanağı kayıtların çekişmeli taşınmazlar yönünü ne okuduğunu belirtir keşfi denetlemeye imkan veren kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece krokide (a) harfi ile gösterile yer hakkında verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, Dairece yanılma sonucu yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak değişik gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davalılar Hazine, ... ve ... vekillerinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki değişik gerekçeli bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin krokide (a) harfi ile gösterilen yer hakkındaki kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, ..., ... ve ... vekillerinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 27.05.2014 gün ve 2014/2229 - 2014/5771 sayılı red - bozma kararından, red kararının aynen muhafazasına, değişik gerekçeli bozma kararlarının ise kaldırılarak 29/05/2013 gün ve 2009/687-2013/331 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi