MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında,... Köyü 102 ada 30 nolu, 2345 m2 yüzölçümlü parsel, 02.04.1971 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydına dayalı olarak arsa niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, zilyetliğe dayanarak, taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davaya katılan gerçek kişi, taşınmaz üzerindeki tek katlı ev ve arsasının kendisine ait olduğunu iddia ederek adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaza tesbitte uygulanan tapu kaydının, taşınmaza uymadığı, rumlardan kalan yerlerden olmadığı ve davacının, katılan davacının davasını kabul ettiği, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davaların kabulüne ve 102 ada 30 nolu parselin (M) ile gösterilen bölümünün davacı ... adına, (N) ile gösterilen bölümünün davacı ... adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde, taşınmaz üzerindeki iki katlı kargir evin davacının oğlu...e ait olduğunun belirtilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, kadastro sırasında uygulanan 02.04.1971 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydının taşınmaza uymadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22/01/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.