Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16309
Karar No: 2016/552
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16309 Esas 2016/552 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalıya verilen aylık yoksulluk nafakasının indirilmesi talebiyle açılan davada, mahkeme nafakanın indirilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığı kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi bu kararı bozmuştur. Gerekçe olarak, nafakanın indirilmesi için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerin olması gerektiği, somut olayda tarafların mali durumlarının değiştiği, özellikle davalının yetim maaşı almaya başladığı için denge gözetilerek yoksulluk nafakasında indirimin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 4721 sayılı TMK'nun 175. maddesi \"Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.\" ve 176/4. maddesi \"Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir\" detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
3. Hukuk Dairesi         2015/16309 E.  ,  2016/552 K.
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davalı lehine aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının maddi durumunun kötüleştiğini, davacının prim ve vergi borçları bulunduğunu, aleyhinde icra takiplerinin olduğunu, davalının emekli maaşı almaya başladığını belirterek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının maddi durumunun daha da iyileştiğini, davacının lüks araca bindiğini, üzerinde mal varlığı tutmadığını, davacıya ait şirketin yüksek meblağlı işler yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, nafakanın indirilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı TMK.nun 175.maddesi gereğince, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” Aynı kanunun 176/4.maddesinde ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”.
Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda, tarafların Beykoz Aile Mahkemesinin 2010/218 Esas ve 2010/220 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak 22.04.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davacının kendi beyanına göre tespit edilen ekonomik ve sosyal durum araştırmasında işyerinin kapandığı, geliri olmadığı, 1.300 TL kira ödediği, emekli olduğu, malvarlığı olmadığı, davalı kadının çalışmadığı, 1.800 TL kira geliri olduğu, kendine ait evde oturduğu, 1.450 TL yetim aylığı aldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
HGK.nun 28.02.2007 tarih ve 2007/3-84 E.95 K.sayılı kararında da asgari ücret düzeyinde bir gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldıran bir durum olarak kabul edilmemiştir. Bu durum ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde olay değerlendirilip; davacının gelir durumu, mal varlığı ve yaşam standardı yeniden objektif bir şekilde araştırılarak, davalının yetim maaşı almaya başlaması da dikkate alınarak başlangıçtaki denge gözetilmek suretiyle yoksulluk nafakasında indirimin değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi