Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2823
Karar No: 2011/2816
Karar Tarihi: 09.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2823 Esas 2011/2816 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 140 ada 16 sayılı parselin kendisine babasından intikal ettiğini ve 22 yıldan beri tasarruf ettiğini belirterek Hazine adına tapuya tescil edildiği için tapu kaydının iptal edilerek kendisi adına tapuya kaydedilmesini istemiştir. Davalı taraf ise taşınmazın zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığını ve hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuştur. Mahkeme, davacının lehine karar vermiş, ancak davalı taraf temyiz etmiştir. Yargıtay, davacının tek başına Hazineye karşı dava açma sıfatı ve yetkisi olmadığını, tüm mirasçıların birlikte dava açması gerektiğini belirtmiştir. Dava konusu taşınmazın yapılacak araştırma ve inceleme sonucu davacıya düştüğünün belirlenmesi halinde davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın bağımsız olarak davacıya kaldığı düşünülerek davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereği açılan davada zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nun 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır.
8. Hukuk Dairesi         2011/2823 E.  ,  2011/2816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Gediz Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.06.2010 gün ve 57/460 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... dava dilekçesinde 140 ada 16 sayılı parselin babasından kendisine kaldığını, 22 yıldan beri tasarruf ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tarla niteliği ile tespit ve tescil edildiğini açıklayarak parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 4.5.2010 havale tarihli cevap dilekçesi ile Kadastro Kanununun 12. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi savunmuştur.
    Mahkemece, 140 ada 16 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle davacı ... tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu 140 ada 16 sayılı parsel, 26.4.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tüm araştırma ve soruşturmalara karşı malikinin belirlenemediği gerekçesiyle ve tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 12.7.2007 tarihinde kesinleşmesi ile tapu kaydı oluşmuştur. Dava 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Davacı dava dilekçesinde taşınmazın babasından kendisine intikal ettiğini açıklamış, paylaşımdan söz etmemiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın davacının babasından kendisine kaldığını, davacı tarafından zilyet ve tasarruf edildiğini bildirmişler, ancak babadan davacıya intikal şekli konusunda herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır. Dairenin geri çevirme yazıları üzerine getirtilen davacının babası ..."e ait nüfus aile kayıt tablosuna göre, Şerif Ahmet"in 19.11.1984 tarihinde öldüğü ve Cennet dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Miras bırakan Şerif Ahmet 19.11.1984 tarihinde öldüğüne göre terekesi TMK.nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK.nun 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olduğundan tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişi durumunda bulunan Hazineye karşı dava açmaları zorunludur. Davacı dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile sadece adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Bu haliyle davacının tek başına Hazineye karşı dava açma sıfatı ve yetkisi bulunmamaktadır. Dava dışı kalan mirasçıların davacı safında yer almaları veya açılan davaya karşı olur vermeleri ya da terekeye temsilci atanması suretiyle dava koşulunun yerine getirilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
    Şu halde dava konusu taşınmazın yapılacak araştırma ve inceleme sonucu satış, bağış veya paylaşım sonucu davacıya düşüp düşmediğinin saptanması bu yollarla davacıya düştüğünün belirlenmesi halinde şimdi olduğu gibi davanın kabulüne karar verilmesi, aksi halde davacının terekeye dahil bir taşınmaz için üçüncü kişilere karşı tek başına dava açamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken, dava koşulu, paylaşım, satış ve bağış konusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan taşınmazın bağımsız olarak davacıya kaldığı düşünülerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 09.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi