Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6374
Karar No: 2011/2837
Karar Tarihi: 10.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6374 Esas 2011/2837 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6374 E.  ,  2011/2837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.06.2004 gün ve 175/548 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 107 ada 2, 3, 4, 5 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından 2863 sayılı Kanunda 5663 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gerekçe gösterilerek ve bu gibi yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılabileceği açıklanarak temyiz edilmiştir.
    Gerçekten de 22.05.2007 tarih ve 5663 sayılı Kanunun 1.maddesiyle, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 11.maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yapılan değişiklikle “…Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemezler…” hükmü getirilmiştir. Bu hüküm kamu düzeniyle ilgili olup, henüz kesinleşmemiş davalara uygulanabilir. Davacılar vekilinin mahkemece davanın reddine dair verilen kararı temyiz isteği bu nedenle yerindedir. Ancak, kanunun düzenlemesine göre, birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanındaki yerlerdeki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemezlerse de, diğer üzerinde tabiat varlıklarının bulunduğu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılması şartları varsa mümkün olabilecektir. Dairemizin önceki kararında da bahsedildiği gibi, 2863 sayılı Kanunun 3.maddesinin tanımlar başlıklı (a) bendinin 2.fıkrasına göre; tabiat varlıkları … ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan değerlerdir. Dava konusu “Kelebekler Vadisi” ve bu bölgede yaşayan “Aslan Kelebeği” de bu anlamda bir tabiat varlığıdır. Yine, aynı Kanunun 5.maddesine göre; tabiat varlıkları Devlet malı niteliğindedir. 2863 sayılı Kanunun 6.maddesinin son fıkrasındaki örneklemeden hareketle de “Kelebekler Vadisi” ni ve “Aslan Kelebeği” ni aynı kapsamda değerlendirmek mümkündür. O halde, 2863 sayılı Kanunda 22.05.2007 tarihinde 5663 sayılı Kanunla yapılan değişiklik mutlak manada birinci ve ikinci derece arkeolojik alanların dışındaki taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılacağı manasına gelmez.
    Mahkemece yapılacak iş; Çevre ve Orman Bakanlığıyla, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün görüşleri alınarak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle inceleme yapılması, uyuşmazlık konusu taşınmazların üstünde veya altında Korunması gerekli kültür varlığı bulunmasa bile, yukarıda adı geçen kuruluşların görüşleri doğrultusunda uzman bilirkişilerden alınacak raporlarda; Kelebekler Vadisiyle burada yaşayan Aslan Kelebeğinin korunması gerekli bir tabiat varlığı olduğunun belirlenmesi halinde, adı geçen varlığın tek yaşama alanı olan bu tür yerlerin 2863 sayılı Kanunun 5.maddesine göre; Devlet malı niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın reddine, bu alanda kalmadığının tespit edilmesi ve üzerinde yoğun bir biçimde “Aslan Kelebeği” olarak tarif edilen tabiat varlığının yaşadığının belirlenmemesi durumunda ise; davanın kabulüne karar verilebilir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 10.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi