20. Hukuk Dairesi 2012/7849 E. , 2013/140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve kadastro müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi,... Köyünde 185 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 2/B madde çalışmaları bitirilmeden ve askı ilânı yapılmadan 2006 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında orman tahdidi içinde olan 153 adet taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve askı ilânlarının yapıldığı, orman rejimi dışına çıkarma görev ve yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğunu iddia ederek askıya çıkarma işlemlerinin iptali istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır. Mahkemece davaya bakma görevinin İdare Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/7327 - 9745 sayılı bozma kararında özetle “Davanın 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu, mahkemece ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile tespit tutanaklarında isimleri yazılı hak sahipleri davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırıldıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmayarak direnme kararı verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2009 gün ve 2009/20-147 Esas-231 Karar sayılı ilamıyla Daire kararında belirtildiği şekilde bozulmuştur. Mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmuş, 140 ada 295 sayılı taşınmaza ilişkin davalar ayrılarak yukarıdaki esasa kaydedilip ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile kadastro tesbit tutanaklarında isimleri yazılı hak sahipleri davaya dahil edildikten sonra çekişmeli taşınmazların doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybına uğramadıkları, insan eliyle zorla ormanın tahribi ile nitelik kaybının oluştuğu, el çekme halinde eski hale dönebilecekleri, 2/B madde koşullarını taşımadıkları, kadastro müdürlüğünün de pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 15.06.1969 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Kanun uygulamalarına esas olmak üzere yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce doğal yoldan bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmedikleri, beşerî ve insanî faaliyetler yoluyla nitelik kaybettirildikleri ve 2/B madde koşullarını taşımayan yerlerden oldukları anlaşıldığına, kadastro mahkemelerinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yerine 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir edileceğine, mahkemece de 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gözetilerek vekalet ücreti takdir edildiğine ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 23/01/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.