3. Hukuk Dairesi 2015/6673 E. , 2016/656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve birleşen(2014/77 E.dosyası yönünden) davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın (2012/475 E. Sayılı dosyası yönünden kabulüne) yönelik olarak verilen hüküm davalılar ve ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26.01.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; ...ş vekili Av.... ile İhbar olunan ... Defterdarlığı .. vekili Av.... Geldi. İhbar olunan .. vekili Av.... geldi. Davacı ve davalı .. adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ..., 03.03.2006 günü öğrenim gördüğü ...Lisesinde teneffüste bahçedeki trafodan inleme sesi duyup, açık kapıdan içeri girdiğinde ağır şekilde yaralandığı sağ kolu ve sağ ayağının 3 parmağını kaybettiğini, beyin ameliyatları geçirdiği, günlük yaşamını yakınlarının yardımıyla sürdürür hale geldiğini, .. ve anne-babası olan diğer davacıların olay nedeniyle elem ve üzüntü duyduklarını ileri sürerek.... için şimdilik 80.000 TL maddi(ıslah ile 280.000 TL) 150.000 TL manevi tazminatın, baba .. ve anne. için 30.000"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı..."tan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2012/475 esas sayılı davada davacı ... yönünden 60.975.16 TL ek maddi tazminatın, birleşen 2014/77 Esas sayılı davada 340.975.16 TL ek maddi tazminatın davalı... ve davalı ...."tan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Daval...) vekili cevabında; müvekkili şirketin 01.01.2005 tarihinden itibaren ... ile arıza, bakım, onarım işleri hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, bu nedenle..."nin ve öğrencilerin denetim görevini yapmakla yükümlü olan okul müdürlüğünün dolayısıyla .... sorumluluğunun bulunduğunu, aynı zamanda kazazedenin kusuruyla olayın meydana geldiğni belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Davalı(.... vekili cevabında ve 01.06.2009 tarihli dilekçesinde; diğer davalı ile aralarında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmedeki üçüncü şahısların hak ve iddialarına ilişkin hükümler uyarınca, iş bu davanın sonuçlarının doğrudan müvekkili ..."ı ilgilendirdiğini belirterek, davaya taraf olarak kabul edilmelerini talep etmiş, kusurun kazazede ve ... ve .-. .."ye ait olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İhbar olunan ...vekili ve ... vekilleri ayrı ayrı müvekkillerinin sorumluluklarının bulunmadığını, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; daha önce olayın kusur sorumluluğuna dayandığı kanaati ile kusur raporu alınmış ise de, trafonun okul bahçesi içinde bulunduğu, kapısının olay tarihinden önceki günlerde açık bulunduğu, olay gününden önce bunun..."a bildirildiği, kapının açık olması nedeniyle ve gelen inleme sesi üzerine.."ün yapı içine girdiğini beyan ettiği anlaşıldığından, trafonun içerisinde bulunduğu yapının bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden..."ın TBK"nun 69.maddesi uyarınca kusursuz sorumlu olduğu kanaatine ulaşıldığı, diğer davalı ...ın mahkemeye verdiği 01.06.2009 tarihli cevap dilekçesinde, davalı... ile aralarında 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin ilgili maddesi uyarınca bu davanın sorumluluğunun ..."a bırakıldığını ve bu nedenle davaya taraf sıfatıyla kabul edilmelerini talep ettiğinden, borçlular arasındaki iç ilişki yönünden birbirlerine rücu haklarının bulunduğu hususunun işbu davanın konusunu oluşturmadığı gerekçe gösterilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile 150.000 TL manevi tazminatın davacı ..."e olmak üzere, 20.000"er TL manevi tazminatın davacı.. 280.000 TL maddi tazminatın davacı ..."e olmak üzere, olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen 2006/223 Esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2014/77 Esas sayılı dosyanın kısmen kabulü ile 285.241,96 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı... ve davalı T.. vekili ile ihbar olunan .. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava ihbar edilen 3.kişinin temyizi yönünden; davanın ihbar edildiği 3.kişinin davaya müdahale talebinin bulunmadığı ve dolayısıyla da mahkemece bu konuda bir karar verilmediği, böylelikle de 3.kişinin davada bir sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından 3.kişinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
2-Davalı... ve ... vekillerinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, Borçlar Kanununun 58.(TBK"nun 69.md) maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir.
BK. 58. (TBK. 69.) Maddesinde; bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı mes"ul olur denmektedir. Trafo da, madde de belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Burada, yasa koyucu bozuk yapılan bir yapı eserinden zarar görenleri mümkün olduğu kadar basit ve dolaysız bir tazmin imkanı sağlayarak, onları korumaktadır. Bu anlamda sorumlu olabilecek malik, gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olabileceği gibi, kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir.
TBK. 69. Madde de öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için söz konusu yapı eserinin, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zarar doğması gereklidir.
Yapım bozukluğu, bir inşaatın kötü yapılmasını, imal ve inşaat zamanında uyulması gerekli olan teknik kurallara uyulmamış olmasını ifade eder. Bir yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bakımsızlık ve koruma eksikliği ise, bir inşaatın kullanmaya uygun ve tehlikeleri önleyecek biçimde korunmamasını ifade eder. Bakım eksikliği biçiminde açıklanabilecek olan bu durum, yapının tamamlanmasından sonra ortaya çıkan yapının tamamlanmasından sonra kendini gösteren ek güvenlik tertibatı ihtiyacının giderilmemesi de bir bakım eksikliğidir. ( Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Tehlike Sorumluluğu Kavramı ve Türk Hukukunda Tehlike Sorumluluklarının Düzenlenmesi Sorunu, Batı Der. 1979, Cilt X, Sayı 2 Sayfa 291 - 322 )
Bakımsızlıktan veya bakım eksikliğinden söz edebilmek için bir inşa eserinin bitmiş ve kullanım amacına özgülenmiş olması gerekir. Yapım eksikliği veya bakımsızlığın varlığı araştırılırken, durumun gerekleri ve özellikle bina veya yapı eserinin özgüleme amacı, üçüncü kişiler için taşıdığı tehlike derecesi gözönünde tutulmalıdır.
Bir bina veya yapı eserinin maliki, TBK. 69."a göre sorumlu tutulabilmesi için, zararın yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatlanmalıdır. Buradaki ispat yükü zarar görene düşer. Bununla birlikte, illiyet bağını kesen hallerden birinin varlığı veya zarara yapım bozukluğu veya bakım eksikliği dışında ve bunların bir katkısı olmaksızın mücbir sebepten, üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanan başka bir kazanın sebep olduğu kanıtlanmadığı taktirde ispat yükü yerine getirilmiş sayılır. (HGK 12.03.2003 gün 2003/4-144 E. - 161 K.)
Bu açıklamaların ışığında, somut olaya gelince; davacıların oğlu olan Müslüm"ün öğrenim gördüğü okulda teneffüste bahçedeki trafodan inleme sesi duyup açık kapıdan girdiğinde kaza meydana gelmiştir.
Olaya ilişkin ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/316 Esas sayılı dosyasında; 23.02.2007 tarihli bilirkişi kurulu raporunda Müslüm"ün asli kusurlu,..."ın tali kusurlu olduğu bildirilmiş, 12.06.2007 tarihinde ekbilirkişi raporunda ise Müslüm asli kusurlu, ihbar edildiği halde kapıyı kilitlemeyen yüklenici Seta mühendisi, servis amiri, ekip şefi ile... teknisyenlerinin tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece anılan 26.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda..."ın %20, .... %50, Seta görevlilerinin %30 kusurlu olduğu açıklanmıştır. Davalıların itirazları üzerine alınan 26.12.2013 tarihli kusur raporuna göre ise ihbar olanan ...olayda, %60,..."ın %40 kusurlu olduğu.kusuru bulunmadığı açıklanmıştır.
HUMK"nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşü alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286. Madde de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikim gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK."nun 283. maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama yada ek rapor isteyebileceği gibi, 284. maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Mahkemece bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulmuş ise de; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olup, Yargıtay denetimine uygun değildir. Zarar kapsamı ve tarafların kusur oranlarının yeniden belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; üniversitelerin elektrik mühendisliği bölümünden seçilecek ikisi elektrik mühendisi, diğeri iş güvenliği uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi kurulundan dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelenerek (dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde) alınacak rapor ile tarafların kusur oranları yeniden değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişkili raporlardan ikincisine itibar edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.