Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6763
Karar No: 2016/665
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/6763 Esas 2016/665 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/6763 E.  ,  2016/665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26.01.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl davada davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilleri olan davacıların ... 04.02.2002 tarihinde köyün meydanlık alanında oynarken telefon direğinin gerdirme telinden tuttuğu sırada, elektrik çarpması sonucu vefat ettiğini, maktul ...n ölümünden sonra davacıların çöküntü yaşadıklarını, davalılar ..."ın ve ..."un çocuğun ölmesinde kusurlu olduklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, 50.000 TL manevi, 1.000.000 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacılar vekili; davacılar dosyamız ile birleşen mahkememizin 2014/64 Esas sayılı dosyasına sunmuş oldukları dava dilekçelerinde özetle; Müvekkillerinin kızı ... 04.02.2002 tarihinde köyün meydanlık alanında köyün çocukları ile oynarken telefon telinin gerdirme telinden tuttuğu sırada elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdiğini, bu sebeple kusursuz sorumluluk esaslarına dayanarak davalılar aleyhine ,.. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/338 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını, yargılama neticesinde davanın usulden reddine karar verildiği, temyiz incelemesi sonucu
    yerel mahkeme kararının bozulduğunu, bozma kararından sonra dosyanın 2013/309 esas numarasını alalarak yargılama devam edildiğini ve dosyanın halen derdest olduğunu, yargılama sırasında maddi tazminatın hesaplanması açısından dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini ve gelen raporda tazminatın 15.284,32 TL olarak belirtildiğini, bunun üzerine bu değer üzerinden davayı ıslah ettiklerini ancak bilirkişi raporundaki eksiklikten dolayı dosya yeniden bilirkişiye tevdi edildiğini bu kez maddi tazminatın 71.095,59 TL olarak belirtildiğini, davanın 15.284,59 TL üzerinden ıslah ettiklerinden 6100 sayılı HMK gereğince ikinci kez davanın ıslah edilmesinin mümkün olmaması nedeni ile ek dava açmak gerektiğini, ,.. 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/309 esas sayılı dosyasında ikinci kez değer açısından ıslah edilemediğinden ıslah talebi dışında kalan 55.811,27 TL.nin 13.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere olay tarihi olan 04.02.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, açılan iş bu davanın ,.. 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/309 esas sayılı dosyası ile birleştirilerek yargılamaya bu dosya üzerinden devamına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalılardan ... vekili savunmasında; meydana gelen olayda kurumlarının kast ve kusurlarının bulunmadığını, ..."un büyük ihmali neticesinde kazaya sebebiyet verildiğini, sorumluluğun tamamen ..."a ait olduğunu, ..."un kusur ve ihmalleri neticesinde kazanın oluşumu ile ... arasında illiyet bağının kesildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Asıl ve birleşen davalı ... vekili savunmasında, meydana gelen olayda ..."a ait elektrik tellerinin .... telleri üzerine düşmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, telekom direklerinde geçen elektriğin ölüme sebebiyet verecek akıma sahip olmadığını, maktülün ölümüne ..."a ait elektrik direk ve tellerinin sebep olduğunu, ..."ın meydana gelen olayda bir bakım eksikliğinin söz konusu olduğunu,olayda bakım ve gözetim kusurunun mevcut olduğunu, ..."a ait kablolarda uzun zamandır kaçağın mevcut olduğu ve bu hususun defalarca ..."a bildirilmesine rağmen ... tarafından herhangi bir tedbirin alınmadığını, ayrıca 5 yaşında bulunan maktülün bakım ve gözetim altında tutulması gerekirken gerekli özen ve itina gösterilmeden ulu orta dışarıya bırakılması, dışarıdan gelen tehlikelere karşı savunmasız bırakılması nedeni ile ailenin de kusurunun bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl dosya yönünden; maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) talebinin kabulü ile; 7.642,16 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine, 7.642,16 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Telekomünikasyon .."den alınarak davacılara verilmesine, asıl dosya yönünden manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 7.500,00 TL manevi tazminatın 02/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..."ya verilmesine, 7.500,00 TL manevi tazminatın 02/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... "den alınarak davacı ..."ya verilmesine, 7.500,00 TL manevi tazminatın 02/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..."ya verilmesine, 7.500,00 TL manevi tazminatın

    02/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı .den alınarak davacı ..."ya verilmesine, birleşen dava yönünden ise, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, asıl ve birleşen davacı vekilinin sair, asıl ve birleşen davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak; olay (ve dava) tarihinde yürürlükte olan BK. nun 47. (TBK. nun 56.) maddesi hükmüne göre; hâkimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır.
    Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.
    Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Davaya konu olayda; olayın gelişim biçimi, ölümün vuku bulması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı azdır. Davacılar yararına mahkemece, daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, düşük oranda manevi tazminat takdiri doğru görülmemiştir.
    Diğer yandan;
    HMK. 297.maddesi (HUMK. md. 388) gereğince; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir.
    Aynı kanunun 26.maddesi (HUMK’nun 74.maddesi) hükmüne göre ise, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelecek olursak, davacı taraf dava dilekçelerinde, maddi ve manevi tazminat alacağının, davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ettikleri halde, mahkemece %50 kusur oranı gözetilmek suretiyle hükmedilen tazminat alacağının yarı oranında, her iki davalıdan ayrı ayrı tahsiline karar verilmiştir.
    O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde ve taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi