Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8380
Karar No: 2016/673
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/8380 Esas 2016/673 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirket ile anlaşarak düğünlerinde fotoğraf ve video çekimi için anlaşan davacılar, çekimleri almaya gittiklerinde ilk üç saatlik çekimin yapılmadığını fark etmiştir. Davalı işletme teknik bir arıza olduğunu belirtse de yapılan detaylı inceleme sonrasında çekim yapılamamasının davalının gerekli özeni göstermemesinden kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Davacılar uğradıkları manevi zarar ve maddi ziyan nedeniyle davalıdan tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacıların taleplerinden kısmen kabul etmiş, karşı dava ile ilgili kararı kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin kararını isabetsiz bulmuş ve davacıların taleplerini daha detaylı değerlendirmesi gerektiğini belirtmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 428. Maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2015/8380 E.  ,  2016/673 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, Hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26/01/2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden taraflardan davacılar vekili Av...geldi. Davalı ve vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dilekçesinde, davacılardan ... diğer davacı ..."nın düğünündeki fotoğraf ve video çekimi için davalı şirket ile anlaştığını, hizmet bedeli olarak da 1.669,70 TL"nin 5.12.2012 tarihinde ödendiğini, çekimleri almaya gittiklerinde, düğünün ilk 3 saatinin (salona ilk giriş, nikah, çiftin dansı vs...) çekilmemiş olduğunu gördüklerini, davalının, bu durumun teknik bir arızadan meydana geldiğini ileri sürdüğünü, bunun üzerine davacıların düğüne ait hafıza kartını alarak bir uzmana incelettirdiklerin, inceleme sonucu çekim yapılamamasının teknik arızadan ötürü değil, davalının gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun davacı tarafta büyük bir üzüntü ve psikolojik çöküntü meydana getirdiğini beyan ederek, davacı ... (damadın babası) için şimdilik 1500 TL maddi tazminat, ve her bir davacı için ayrı ayrı 30.000 TL manevi tazminatın düğün tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, kaydın yapılamamasının tamamen hafıza kartında meydana gelen teknik sorundan kaynaklandığını, davalı elemanlarının olayda kusurlarının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili süresi içinde açtığı karşılık dava ile de, bu olay nedeni ile davacı tarafın uğradığı mağduriyetin biraz olsun giderilebilmesi için anlaşmaya ek olarak bir takım ek hizmetler sunduklarını, bu hizmetlerin düğün töreninden hemen sonra verildiğini, ancak davacı tarafın, bu karşılıksız hizmetlere karşı eldeki davayı açmaları sonucu, bu ek hizmetler nedeni ile sebepsiz zenginleştiğini beyan ederek, bu hizmet bedelleri olarak şimdilik 1000 TL alacağın hizmetin verildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davacılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davacı ..."nın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 400,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ..."in manevi tazminat istemi kısmen kabul edilerek, 10.000,00 TL manevi tazminatın 28/09/2012 düğün tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ..."nın manevi tazminat isteminin reddine; Karşı dava ile ilgili karşı davacının davasının davalı ... hakkındaki kısmının kabulü ile, 1.000,00 TL"nin 10/04/2013 karşı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, karşı davacının davalı ... hakkında açtığı davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (karşı davalı) ve davalı (karşı davacı) vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, davacılar (karşı davalı ) vekilinin temyizi yönünden;
    Davalı ... (damat yönünden), manevi tazminat talebi yerel mahkeme tarafından, davacı ..."nın davalı ile yapılan sözleşmenin tarafı olmaması nedeni ile reddedilmiştir. Düğün ve nikah, çok özel bir gündür. Tekrarı mümkün olmayan böyle önemli ve özel günle ilgili anıların kalıcı olmasını istemek ailenin, en başta da damadın en doğal hakkıdır. Bu nedenle davacı ..."nın, bu yönden uğradığı üzüntüyü biraz olsun hafifletmeye yönelik, hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu davalı yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Öte yandan; davalı karşılık davacının da dava dilekçesinde belirttiği gibi, karşılık davaya konu alacağa ilişkin hizmetler, davacı tarafın bu olay nedeni ile mağduriyetini biraz olsun giderebilmek amacı ile ve karşılıksız olarak verilmiştir. Sonradan, bu hizmet bedellerinin, davacı taraftan tahsilini talep etmek, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir ve kanun tarafından bu durum korunamaz.
    Hal böyle olunca, mahkemece; bu ilkeler gözetilerek, karşılık davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu karşılık davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    Davalı (karşılık davacının) temyiz incelemesinde ise; manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir.
    Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir. Bir yönüyle de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı, hatta intikam duygusunu tatmin etmek aracıdır. Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek, olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır. Hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekleştirerek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır ve bir ceza olmadığı gibi bir zararın giderilmesini de amaç edinmemiştir. (YİBK. 22.06.1966- 7/7)
    Sayılan bu ana özellikleri nedeniyle de manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme, diğer taraf için de fakirleşme aracı olarak görülmemesi gerekir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur durumu, sıfatı, işgal ettiği makam, diğer sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınması, bunun yanında da olaya göre değişebilecek hal ve şartların bulunacağının gözetilmesi, sonuçta takdir hakkının tüm bu unsurlar nazara alınarak kullanılması gereği de unutulmamalıdır.
    Öyle ise mahkemece, bu ilkeler gözetilerek davacı baba lehine daha az miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
    ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi