9. Hukuk Dairesi 2015/29348 E. , 2015/29085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle 06.07.2011 tarihinde feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 05.06.2011 tarihinde amiri konumunda işçiye hakaret ettiğini ve sonraki günlerde işyerine gelmediğini 06.07.2011 tarihinde olumsuz tutumlarına son vermesini aksi halde iş akdinin feshedileceğine dair ihtaranme gönderdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesinin amiri konumunda işçiye hakaret etmesi nedeniyle feshettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi istemi üzerine 10.02.2015 tarihinde E:2013/8836, K: 2015/5482 sayılı ilamı ile karar "Mahkemenin gerekçesi ve hüküm çelişkili olmakla birlikte davacı tarafından talep edilmeyen ihbar tazminatı hakkında hüküm kurulması" gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma ilamına uymuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesinin amiri konumunda işçiye hakaret etmesi nedeniyle feshettiği gerekçesi ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil istemlerinin kabulüne, kıdem tazminatı ile ücret isteminin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK.’nun 434/3. Maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen(HUMK.432/4), temyiz defterine kaydı yapılmayan(HUMK. 434/2) veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan(HUMK. 434/3) kararlar kesinleşmiş olur.
Karar davalı vekiline 07.08.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 24.08.2015 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, davalının temyiz talebinin HUMK. nun 432/4. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
a- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b- Davacı, iş sözleşmesini fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle 06.07.2011 tarihinde feshettiğini ileri sürmüştür. Davalı, davacının 05.06.2011 tarihinde amiri konumunda işçiye hakaret ve sonraki günlerde işyerine gelmediğini 06.07.2011 tarihinde olumsuz tutumlarına son vermesini aksi halde iş akdinin feshedileceğine dair ihtarname gönderdiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesinin amiri konumunda işçiye hakaret etmesi nedeniyle feshettiğini kabul etmiştir.
Somut olayda, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin ve diğer yazılı belgelerle hükme etkili olacak tanık beyanlarının tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda, işveren tarafından gerçekleştirilen fesih olmadığı anlaşılmaktadır. İşçi tarafından fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin alacaklarının bulunması nedeniyle haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği kanıtlanmıştır. 4857 sayılı Yasa"nın 24/2-e maddesi gereğince işçiye ücretinin ödenmemesi işçiye haklı nedenle fesih hakkı verir. Bu nedenle davacının kıdem tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kıdem tazminatı isteminin reddedilmesi hatalıdır.
c- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K .).
Somut olayda, dosya içeriğinde davacının kullandığı araca ait takograf kayıtları sunulmuştur. İşçinin fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması takograf kayıtları ile incelenerek belirlenmeli, takograf kayıtları ile ispat edilemeyen dönemler yönünden tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
d- Dava tarihi 15.08.2011 olduğu halde karar başlığında 24.03.2015 yazılması da doğru olmamıştır.
e- Hükmedilen ücret alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.10.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.