20. Hukuk Dairesi 2012/7532 E. , 2013/282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü 101 ada 38, 39 ve 40,103 ada 11, 107 ada 17, 64 ve 161, 117 ada 45, 118 ada 8, 15, 17, 18, 19, 20 ve 21, 121 ada 78, 150 ve 203 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama sırasında ...; çekişmeli 107 ada 17 ve 161 ile 121 ada 203 parselin tamamının kendisine ait olduğu, Orman Yönetimi ise; orman iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, müdahil davacı - davalı ...’ün 107 ada 17 ve 161 parsellere yönelik davasının kabulüne, 121 ada 203 parsele yönelik davasının reddine, 117 ada 45, 121 ada 150 ve 203 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine, 107 ada 17 ve 161 parsel sayılı taşınmazların katılan davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 38, 39 ve 40, 103 ada 11, 107 ada 64, 118 ada 8, 15, 17, 18, 19, 20 ve 21, 121 ada 78 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından; kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlar yönünden, katılan davalı ... tarafından ise, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar veriline taşınmazlar yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, dava konusu 101 ada 38, 39 ve 40, 103 ada 11, 107 ada 17, 64 ve 161, 118 ada 8, 15, 17, 18, 19, 20 ve 21, 121 ada 78 sayılı parseller üzerinde adına tescil kararı verilen kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu, 117 ada 45, 121 ada 150 ve 203 sayılı parsellerin orman olduğu gerekçesiyle Hazinenin davası kısmen kabul kısmen reddedilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı halde, dava konusu olan bütün taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Diğer taraftan orman yapılan parseller her ne kadar orman bilirkişi raporunda memleket haritasında orman olarak
nitelendirilmişse de, hükme esas alınan 1957 tarihli memleket haritasında davalı taşınmazların orman sayılmayan açık renkli alanda kaldığı ve üzerinde herhangi bir orman ağacı sembolünün de bulunmadığı, eylemli olarak da taşınmazların orman olmadığı, bu haliyle raporun taşınmazların hukuki durumunu belirlemekten uzak ve yetersiz olduğu görülmektedir.
Yetersiz bilirkişi raporu ve eksik araştırma ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve ..."ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 24/01/2013 günü oy birliği ile karar verildi.