Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2934
Karar No: 2016/837
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2934 Esas 2016/837 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı ile nişanlandıklarını ancak daha sonra davalının nişanı bozmak istediğini belirterek, davalıya verdiği ziynetlerin ve para miktarının geri ödenmesini talep etmiştir. Davalı ise nişanın bozulmasına davacının neden olduğunu ve sadece az bir miktarda para aldığını savunmuştur. Mahkeme davacının haklı olduğuna ve davalının nişanı bozmakta kusurlu olduğuna karar vererek, verilen ziynetlerin ve para miktarının geri ödenmesine karar vermiştir. Ancak, davalı tanığının ifadesine göre verilen ziynetlerin geri verildiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: TMK m.122, TMK m.6, HUMK n.428.
3. Hukuk Dairesi         2015/2934 E.  ,  2016/837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, dava dilekçesinde; 2010 yılı 8. ayında davalı ile tanışıp, kısa süre sonra nişanlandıklarını; davalının, zamanla kendisine soğuk davrandığını, yaptıkları görüşmede davacıyı istemediğini, ailesinin kendisini nişanladığını, evliliğin olmayacağını söylediğini; davalıya, davacı tarafından nişanda, 3 adet kalın bilezik, 1 adet yarım metre zincir, 2 adet yüzük, 1 adet küpe, 1.000 Euro para ile davacının annesi tarafından 1 adet bilezik, 1 adet cumhuriyet, 1adet yarım, 1 adet çeyrek altın takıldığını; ayrıca, davacının, davalıya, 300 Euro elden, 7.696 Euro ise banka aracılığıyla para gönderdiğini ileri sürerek; davacı ve annesi tarafından takılan altınların ve 8996 Euro paranın öncelikle aynen, aynen ifasının mümkün olmaması halinde, fazlası saklı kalmak kaydıyla bedeli olan 20.000TL" nin reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının, hiç evlenmemiş gibi kendisini tanıttığını, nişandan sonra 2 kez evlenip boşandığını, 1 çocuğunun olduğunu öğrendiğini; nişanın bozulmasına davacının kusurlu davranışının neden olduğunu; nişan hediyelerinin iade edildiğini; davacının, yalnızca 1.200Euro para gönderdiğini, bu paranın da... ülkesine gidebilmek için ...kurs ücreti için olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalının, davacının evlenip boşandığını nişandan önce bildiğini, nişanın bozulmasında kusurlu olduğunu; davacı tarafından 6.996Euro paranın davalıya gönderildiğinin dekontlarla sabit olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 2 adet, 22 ayar, 16 gram çöp bilezik ile 1 adet tektaş 22 ayar 4 gram yüzüğün aynen, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.035TL ile 6.996,00 Euro"nun dava tarihindeki değeri olan 17.909,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; nişanın bozulması nedeniyle, nişan hediyelerinin aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Ancak,
    Nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK. m.122)
    Nişanlılık dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır.
    Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.
    Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK"nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan nedeniyle kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı, bunu kanıtlamalıdır. Ancak, davalının verildiğini kabul etmediği hediyelerin verildiğini ispat yükü de kuşkusuz davacıdadır.
    Somut olayda; davalı, davacı tarafından kendisine nişan töreninde hediye edilen ziynetleri iade ettiğini iddia etmiş, dinlenen davalı tanığı Gül Karabağ ise, 1 çift bilezik ile 2 adet yüzüğün, davalı ile birlikte, davacı tarafa iade edildiğini beyan etmiştir. Asıl olan tanığın doğru söylediğidir. Mahkemece, bu tanığın beyanına itibar edilmeyerek hüküm tesis edilmiş, itibar edilmeme sebebi gerekçede tartışılmamıştır.
    O halde; mahkemece, davalı tanığı .... 1 çift bilezik ve 2 adet yüzüğün davacı tarafa iade edildiği beyanı ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler tartışılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi