Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10775
Karar No: 2013/334

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/10775 Esas 2013/334 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/10775 E.  ,  2013/334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ....Köyü 126 ada 1 parsel sayılı 182862 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın içinde kalan bir kısım yerin uzun yıllardır kullanılan tarım arazisi olduğu iddiası ile orman sınırı dışına çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece ilk olarak davanın kısmen kabulüne, 126 ada 1 parselin bilirkişi raporunda (B) ile işaretli 5270 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları dışına çıkarılmasına, kalan 15592 m2 bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; davalı Hazine tarafından hüküm temyiz edilmekle, 20. Hukuk dairesince bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.02.2009 tarih ve 2009/876 - 1333 sayılı bozma kararında özetle; “Dava orman tahdidine itirazla birlikte kadastro tespitine itiraz niteliğinde olup, çekişmeli parsel hakkında kadastro tutanağı düzenlenerek askı ilânına alınmış ve süresinde dava açılmış olmasına göre parselin tamamı hakkında kadastro hâkimi tarafından düzenli sicil oluşturulması zorunludur. Mahkemece kurulan hükümde taşınmazın bir bölümünün orman sınırı dışına çıkarılmasına karar vermekle yetinilmiş ve orman sınırı dışına çıkarılan kısım ile kalan bölüm hakkında sicil oluşturulmamıştır. Alınan fen bilirkişi raporunda orman sınırı dışına çıkarılan, orman olmadığı kabul edilen bölümün, parselin hangi bölümüne denk geldiği ölçekli krokide infaza elverişli olacak biçimde gösterilmemiş, kurulan hükümdeki yüzölçümler ile taşınmazın tutanaktaki yüzölçümü arasındaki farklılığın nedeni açıklanmamış, orman bilirkişi raporunda da taşınmazın öncesi itibari ile memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafındaki durumu açıklanmadığı gibi, dört tarafının orman olduğu anlaşılan dava edilen bölüm yönünden de 6831 sayılı Yasanın 17. maddesine göre taşınmazın orman içi açıklığı olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılmamış ayrıca, büyük orman parseline karşı başka dava dosyalarının olup olmadığı da araştırılmamış varsa davaların birleştirilerek görülmesi düşünülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, 126 ada 1 parselin tespit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dairece yeniden bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin; 26.12.2011 tarih 2011/16357 - 15692 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece taşınmazın amenajman planında bozuk meşe baltalığı olarak gözüktüğü, evveliyatının orman olduğu ve ormanla bütünlük oluşturduğu bildirilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu edilen ve fennî bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 5270 m2"lik kısmın 6831 sayılı Yasanın 17/2 maddesi gereğince
    orman içi açıklık niteliğini taşımadığı, taşınmazın 286 ada 5 ve 6 parsellere sınır olduğu ve bu parsellerin orman parseli olmadığı, her ne kadar amenajman planında bozuk meşe baltalığı olarak gösterilen alanda kaldığı bildirilmiş ise de bu alanın taşınmazın güneyinde Z-1 rumuzu ile gösterilen alandan sonra geldiği, taşınmazın Z-1 rumuzu ile gösterilen alanda kaldığı, mahkemece mahallinde yapılan keşifte belirlenen bulgular ile ziraatçı bilirkişi ve orman bilirkişi raporlarında taşınmazın üzerinde emekle yetişmiş ceviz, söğüt, kavak, kayısı, dut, kiraz ve benzeri meyve ağaçlarının bulunduğu ve taşınmazın 1952 tarihli memleket haritasında orman sayılmayan açık alanda kaldığı tespit edilmiş olup, belirlenen tüm bu bulgular karşısında çekişmeli (A) ile gösterilen 5270 m2"lik kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından (A) ile gösterilen kısma yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır.” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, 126 ada 1 parselin fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 5270 m2 yüzölçümündeki kısmının kadastro tespitinin iptali ile iptal edilen kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın ise tespit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, (A) harfiyle gösterilen bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı adına tapuya tesciline karar verilen (A) harfiyle gösterilen bölümün vasfının belirtilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. bendinin 2. paragrafında “... adına” cümlesinden sonra gelmek üzere “meyve bahçesi vasfıyla” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 25.01.2013 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi