MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, müvekkilinin taşınmazı imar, ihya ederek 1976 yılından beri dava konusu taşınmazın zilyedi olduğunu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Yasanın 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı Hazine vekili 10.11.2010 tarihli cevap dilekçesiyle, davacının davasının reddini ve taşınmazın Hazine adına tescili isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davacıya ait bulunan 47 parselde dahil olmak üzere 45, 46, 48 ve 50 parsel sayılı komşu parsellere uygulanan dayanak tapu kayıtlarının, dava konusu taşınmaz yönünü orman olarak okumaları ve... Tapulama Mahkemesinin 1970/65 - 1972/4 sayılı kararıyla dava konusu taşınmazın orman olarak tapulama dışı bırakılmasına karar verildiği gerekçesiyle, davanın reddine ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A, B ve C) ile gösterilen sırasıyla 4441.43 m², 6803,98 m² ve 457.25 m² yüzölçümündeki taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK."nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1948 yılında yapılan orman kadastrosu, 23.10.1978 ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde ve 24.03.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dava konusu taşınmaz 1965 yılındaki tapulama çalışmaları sırasında 47 parsel sayısı ile tesbit edilmiş, ancak; Orman Yönetimi ve gerçek kişilerin bu tespite yaptığı itiraz üzerine ... Tapulama Mahkemesinin 25.02.1972 tarih 1970/65 - 1972/4 sayılı kararı ile dava konusu edilen yerlerin tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiş, temyiz üzerine 7. Hukuk Dairesinin 25.09.1972 tarih ve 1972/6320 - 5975 sayılı kararıyla, miktar fazlasının orman toprağı olarak tapulama dışı bırakılması gerekirken, sadece tapulama dışı bırakılması şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gerekçesiyle hüküm fıkrasına “orman toprağı” kelimeleri eklenmek suretiyle onanmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28.01.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.