Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20897
Karar No: 2014/17605
Karar Tarihi: 16.09.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/20897 Esas 2014/17605 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/20897 E.  ,  2014/17605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/09/2013
    NUMARASI : 2010/368-2013/362

    Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum, Türkiye Vekıflar Bankası TAO ve Türkiye Halk Bankası A.Ş vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Davacı, davalılar P.. Sosyal Hizmetler Ltd. Şti., Vakıf Pazarlama ve Tic. AŞ., Türkiye Vakıflar Bankası TAO ve Türkiye Halk Bankası AŞ."de 01.12.2006 – 05.11.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini istemiştir.
    Mahkemece, davalılar Vakıf Pazarlama ve Tic. AŞ ile P.. Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davacının dahili davalılar Türkiye Halk Bankası AŞ. ve Vakıflar Bankası TAO hakkındaki davasının kabulü ile; 01.12.2006 – 30.06.2007 tarihleri arasında 210 gün Vakıflar Bankası TAO, 01.07.2007 – 31.03.2008 tarihleri arasında 270 gün Vakıflar Bankası TAO-Türkiye Halk Bankası AŞ. ile 01.04.2008 – 04.11.2008 tarihleri arasında 214 gün Türkiye Halk Bankası AŞ. nezdinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; seramik fabrikasında gece bekçisi olarak çalıştığını beyan eden davacı adına 28.10.2006 – 31.12.2006 tarihleri arasında dava dışı E.. Çinicilik ve Porselen Tic. AŞ. tarafından davalı Kurum"a hizmet bildirildiği, talep edilen dönemden sonra olmak üzere 05.11.2008 – 30.11.2009 tarihleri arasında ise Vakıf Pazarlama AŞ."nin taşeronu olduğu anlaşılan davalı P.. Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. tarafından hizmet bildirildiği, davacının çalıştığı E.. Çinicilik ve Porselen Tic. AŞ. ile Vakıf Pazarlama AŞ. arasında mülkiyeti Vakıf Pazarlama AŞ."ye ait mallar için 2000 yılında leasing sözleşmesi imzalandığı, E..Çinicilik ve P.. Tic. AŞ."nin 13.12.2005 tarihinde iflasının açılmasına karar verildiği, böylece Vakıf Pazarlama AŞ."nin mallarının da iflas idaresine geçtiği, Vakıf Pazarlama AŞ."nin leasing sözleşmesine konu malları ancak 11.11.2009 tarihinde teslim aldığı, Edip Çinicilik ve Porselen Tic. AŞ. borçlarını ödeyemediği için alacaklılarının haciz yaptığı, bu alacaklılar arasında Vakıfbank ve Halk Bankası"nın da bulunduğu, Halk Bankası"nın 08.06.2007 tarihinde alacağına mahsuben fabrika binasını ve menkulleri satın aldığı, 22.06.2007 tarihinde tescil edildiği, 01.11.2006 tarihinde hacze gelen icra müdürü tarafından davacı ile bir kişinin daha yediemin olarak seçildikleri, davacının yedieminlik ücretinin 01.12.2006 – 01.06.2007 tarihleri ve 2007/7. ay ile 2008/3. ay arasında Vakıfbank tarafından ödendiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık; taraflar arasında 506 sayılı Yasa kapsamında bir hizmet ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Sigortalılığın oluşması yönünden ilk koşul, taraflar arasında hizmet akdinin varlığına ilişkindir. Hizmet akdi Borçlar Kanunu"nun 313. maddesinde belirlendiği üzere; iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Bu sözleşmede ana unsur iş ve ücrettir. 506 sayılı Yasa açısından hizmet akdini sadece bu unsurlara bağlı olarak kabul etmek mümkün değildir. Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ana koşulları olmak üzere 506 sayılı Yasa"nın öngördüğü hizmet sözleşmesi; “ bir veya birden fazla işveren ile çalıştırılan arasında oluşturulan, süreli veya süresiz belli bir zaman dilimi içersinde, işveren emir ve gözetimi altında, iş görmeyi hüküm altına alan ” hukuksal ilişkidir. Sigortalılığın oluşumu yönünden ilk unsur iş görecek kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde, hizmetini işverenin emrine hasretmesidir. Bu zaman dilimi günün tüm süresini kapsayabileceği gibi, günün veya haftanın belli saatlerine de hasredilebilir. Haftanın veya ayın belli gün ve saatlerinde dahi çalışma söz konusu olabilir.
    Önemli olan düzenli bir çalışma ilişkisinin varlığıdır. Düzenli çalışma ilişkisinin varlığı iş akdinin zaman unsurunu ortaya koyar. Çalışanın, hizmetini belli zaman dilimi içerisinde, işveren emrinde ve onun vereceği direktif doğrultusunda gerçekleştirilmesi, hizmet akdinin ikinci unsuru olan bağımlılık unsurunu oluşturur. Hizmetin fiilen verilmesi her durumda, zorunlu değildir. İşverenin emir ve gözetim altında hazır beklemek durumunda dahi bağımlılık unsuru gerçekleşmiş sayılır. Öte yandan, işverence gösterilen işlerin, çalışan tarafından, işveren emir ve direktiflerine uygun olarak görülmesi gerekir. Belirtilen bu iki ana unsurun birlikte gerçekleşmesi durumunda 506 sayılı Yasa açısından hizmet akdinin dolayısıyla sigortalılığın ilk koşulunun oluştuğu sonucuna varılır.
    Sigortalılığın ikinci koşulu, 506 sayılı Yasa"nın 5. ve 8. maddelerinde öngörülen işin görüldüğü bir işyerinin bulunmasıdır. Bir işyerinin varlığının saptanamaması durumunda sigortalılığın gerçekleştiğinden söz edilemez.
    Üçüncü koşul, eylemli çalışmanın varlığıdır. Yasal sigortalılıktan söz edebilmek için sigortalının işveren emir ve direktifleri altında, bir fiil, gösterilen işi yapması zorunludur. Çalışmanın, kimi durumlarda, görülen işin, nitelik ve kapsamına göre devamlı sürmesi mümkün olmayabilir. Sigortalının, işveren emir ve nezareti altında verilecek işi yapmaya hazır bir şekilde beklemesi dahi bu koşulun gerçekleşmesi için yeterlidir.
    506 sayılı Yasa"nın 3. maddesinde gösterilen istisnalardan bulunmama bir diğer koşuldur. Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için Yasa"nın 2. maddesinde sayılan koşulları taşıması yetmez, ayrıca 3. maddede gösterilen kişilerden bulunmaması gerekir.
    Sigortalı sayılabilme yönünden gerek ücretin kendisi, gerekse ödenme biçim ve yöntemi zorunlu bulunmamaktadır. Parça başına ücret, götürü ücret, part-time çalışma karşılığı yapılan ödeme biçimleri sigortalılık koşullarını etkilemez.
    Sigortalılık statüsünün oluşumu için herhangi bir şekil koşulu öngörülmemiştir. Resmi veya yazılı bir sözleşme biçimi şart değildir. Asıl olan sigortalının çalışmaya başlama durumudur. Eylemli olarak gerçekleşen bu durum sonucu sigortalılık statüsü kendiliğinden oluşur.
    Somut olayda ise; davacı 01.11.2006 tarihinde fabrika binasında yapılan hacizde icra müdürü tarafından yediemin olarak seçilmiştir. İcra İflas Kanunun"da yediemin; haciz edilen bir malın satışı gerçekleştirilinceye yahut taşınır bir malın tahliyesi durumunda malın sahibi bulunana dek ya da sahibi teslim alana dek muhafaza edilmek üzere teslim edildiği kişiye denir. Yedieminlerin İcra İflas Kanunu ile Borçlar Kanunu kapsamındaki yükümlülükleri; kendisine resmen teslim edilen malı/malları saklamak, korumak ve olduğu gibi (aynen) bırakmak, resmen teslim işlemini gerçekleştiren yetkili organ istediğinde hacizli malı kendisine teslim edilen yerde geri vermek veya hazır etmektir. Bu itibarla; davacının talep ettiği dönemde fabrikada bulunması ve bekçilik yapması da yedieminlik görevinin gereğidir. Bunun yanısıra yediemine bu görevinden dolayı bir ücret ödenir ve alacaklı bu ücreti peşin ödemek zorundadır. Davacının yedieminlik ücreti de 01.12.2006 – 01.06.2007 tarihleri ve 2007/7. ay ile 2008/3. ay arasında davalı Türkiye Vakıflar Bankası TAO tarafından ödenmiştir. Ancak bu ödeme, İcra İflas Kanunu kapsamında bir ödeme olup hizmet aktinin oluşmasını sağlamamaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 31.12.2006 tarihinde E.. Çinicilik ve Porselen Tic. AŞ. İşyerindeki çalışmaları sona eren davacının 01.11.2006 tarihinde icra müdürü tarafından yediemin olarak atanmış olması nedeni ile hizmet aktine dayalı çalışmasının devam etmediği, yedieminlik ücretinin davalı Türkiye Vakıflar Bankası TAO tarafından ödenmesi ve davacının yedieminlik görevini ifa ettiği fabrikanın ve taşınır malların da davalı Türkiye Halk Bankası AŞ. tarafından satın alınmasının hizmet aktinin unsurlarını oluşturmayacağı, bu itibarla da davacı ile davalılar arasında hizmet akti bulunmadığı göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden T.Vakıflar Bankası TAO ile T.Halk Bankası AŞ"ye iadesine 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi