Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18388
Karar No: 2016/984
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18388 Esas 2016/984 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı belediyenin okul servisi hizmeti veren müvekkil şirkete ait 20 minibüs için belirlenen S plaka aylık aidat gelirini eksik tahsil ettiği gerekçesiyle ödeme emri düzenlediği ancak yapılan inceleme sonucu müvekkilin borcu bulunmadığı tespit edildiği, haksız yere alınan aidat, güzergah belirleme ücreti ve çalışma ruhsatı ücretlerinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verildiği belirtilmektedir. Ancak, bilirkişi raporu ile ilgili gerekçeli karar ile hüküm farklılık göstermekte ve hakim raporu serbestçe taktir edebilmesine rağmen alacak yönünden hiçbir açıklama getirilmeden farklı bir karar verildiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği söylenmiştir. Kararda, HMK 266. maddesi ile hakimlerin teknik bilgi gerektiren konularda bilirkişi raporu almak zorunda olduğu, hakimin raporu serbestçe takdir edebileceği ancak farklı bir karar vermesi durumunda yasal zeminde açıklama yapması gerektiği belirtilmiştir. Kanuni maddeler: HMK 266. madde, HUMK.nun 428. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2015/18388 E.  ,  2016/984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, okul servisi hizmeti veren müvekkili şirketin, maliki bulunduğu 20 adet minibüs için davalı belediyece belirlenen “S plaka aylık aidat gelirini” defaten ödediğini, ancak her araç için 330 TL aidat yatırılmasına rağmen belediye görevlisinin makbuzlara 30 TL yazarak geriye kalan kısmını zimmetine geçirdiğini, bu nedenle davalı belediyece aidat ve harçların eksik yatırılmasına dayalı olarak ödeme emri düzenlendiğini, müvekkilinin gönderilen ödeme emrinde belirtilen harçları tam olarak yatırmış olduğunu ileri sürerek; müvekkili şirketin davalı belediyeye borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, tacir olan davacı şirketin 330 TL ödeyip karşılığında 30 TL makbuz alındığı iddiasının dinlenemeyeceğini, kaldı ki bu makbuzlardaki miktarları muhasebe kayıtlarına yansıtan davacı şirketin müvekkili belediyeye bir bildirimde bulunmadığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir .
    Mahkemece; davalı belediyenin yazı işleri müdürlüğünde görevlendirilen dava dışı ... adlı işçinin yetkisi olmadığı halde aidatları tahsil ederek bir kısmını güveni kötüye kullanmak suretiyle kendi yararına tasarrufta bulunduğunun verilen mahkûmiyet kararı ile sabit olduğu, yapılan tahsilât nedeni ile davacı tarafı ikinci kez ödeme yapmakta zorlamanın iyiniyet kurallarına ve idarenin adam çalıştırmadan dolayı kusursuz sorumlu olmasına aykırı düşeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı belediyece gönderilmiş olan ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; sözkonusu hükmün davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 26.03.2012 tarih, 2012/2932 Esas-2012/7925 Karar sayılı ilamıyla; "...Davada, davalı belediyece servis araçları için belirlenmiş olan “S plaka aylık aidat gelirinin” ödendiği ileri sürülerek, bu aidatlar nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istenilmiştir.
    Dosyaya sunulmuş olan ödeme emirlerinin incelenmesinde; davaya konu edilen “S plaka aylık aidat geliri” dışında, “güzergâh belirleme ücreti” ve “çalışma ruhsatı ücreti” nedeniyle de borç tahakkuk ettirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle, öncelikle borçlu bulunulmadığı ileri sürülen ödeme emirlerindeki borç kalemleri konusunda tarafların beyanlarına başvurulması, tarafların bu konu ile ilgili tüm delillerinin usulünce toplanılması ve sonrasında konunun özel bir bilgiyi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi görüşüne başvurularak uyuşmazlığın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda inceleme yapılması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. " denilerek sözkonusu mahkeme kararı eksik inceleme nedeniyle bozma konusu yapılmıştır .
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; "Davanın KABULÜNE, davacının 15/04/2010 vade tarihli 2011/353-354-355-356-357-358 ve 359 sıra nolu ödeme emirleri nedeniyle 90 TL S plaka aylık aidat gideri, 3900 TL güzergah belirleme ücreti, 2100 TL çalışma ruhsatı ücreti olmak üzere toplam 6090 TL borcu olmadığının tespitine, Davacıdan haksız yere alınan 90 TL S plaka aylık aidat gideri, 500 TL güzergah belirleme ücreti, 100 TL çalışma ruhsatı ücreti olmak üzere toplam 690 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,..." karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davada, davalı belediyece servis araçları için belirlenmiş olan “S plaka aylık aidatı, Güzergah Belirleme Ücreti, Çalışma Ruhsat ücretinin” ödendiği ileri sürülerek, bu aidatlar nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istenilmiştir.
    Dairemizin 26.03.2012 tarih, 2012/2932 Esas-2012/7925 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin davalı belediyenin göndermiş olduğu ödeme emri üzerine 13/05/2010 ve 03/08/2010 tarihinde yapmış olduğu ödemeler sonucunda kalan bakiyenin plaka aylık aidat geliri için 90 TL, güzergah belirleme ücreti için 3900 TL, çalışma ruhsat ücreti için 2100 TL olduğu belirtilmiştir .
    Gerekçeli kararda; gerekçe kısmında alınan bilirkişi raporundan bahsedilmiş ; ancak hüküm fıkrasında 18.02.2013 tarihli bilirkişi raporundan ayrılarak karar verilmiştir. Gerekçe kısmında bilirkişi raporundan ayrılma sebebine ilişkin bir açıklama getirilmemiştir
    HMK 266.hükmüne göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Kural olarak bilirkişi raporu hakimi bağlamaz.
    Hakim raporu serbestçe taktir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, gerçeğin ortaya çıkması için ek rapor alabileceği gibi yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
    Hakim bilirkişi raporuyla bağlı değildir, bilirkişi raporunu serbestçe takdir eder; ancak bilirkişi raporundan farklı karar ittihazı cihetine gidilmesi durumunda farklılığın yasal zeminde izahı gerekir. Her ne kadar gerekçe kısmında bilirkişi raporundan bahsedilmişse de; alacak yönünden hiç bir açıklama getirmeden farklı sonuca varılmış olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi