Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14176
Karar No: 2016/991
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/14176 Esas 2016/991 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/14176 E.  ,  2016/991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki (asıl davada) kusursuz sorumluluğa dayalı maddi, (birleşen davalarda) manevi tazminat davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili asıl dava dilekçesinde: Davacının elektrik trafosunda akrabasının baygın bir vaziyette sallandığını gördüğünü, yardım etmek için trafoya tırmandığını, ancak ucu açık bırakılmış telin davacıya değmesi sonucu davacının çarpıldığını, vücudunda ağır yanıklar meydana geldiğini, işgücü kaybının bulunduğunu, bakıma muhtaç olması nedeniyle bakıcı tutmak zorunda olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile 5.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik, 5.000,00 TL bakıcı parası olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş; ıslahla bilirkişi raporunda öngörülen bedel üzerinden (82.603,12 TL) müddeabihi artırma yoluna gitmiştir.
    Birleşen ... 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/445 E.sayılı dosyasında davacı ... vekili dava dilekçesinde: 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davanın ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/344 E sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Bu dava dosyası içerisinde Birleşen ... 22.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/304 E. sayılı dosyasında davacılar ..., ... .. ve ...) ve ... (Velayeten ...ve ...) vekili dava dilekçesinde; davalı ... ..."ın gerekli güvenlik önlemlerini almayarak davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacı ... için 50.000 TL, ..e ve ... için de ayrı ayrı 25.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve işbu dosyanın ... 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/256 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
    Davalı .. vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde: davalı .."ın husumet ehliyetinin olmadığını, davacının esas yönden de haksız olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı .. vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde: Davanın esastan ve husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
    İhbar olunan ..ı ...Ş."nin ihbar dilekçesi tebliğ edilmiş, ihbar olunan taraf cevap vermemiştir.
    Mahkemece; 04.12.2012 tarih, 2010/344 E.- 2012/505 K. sayılı kararla asıl davada, "...Davalı ..... hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, 82.603,12 TL maddi tazminatın olay tarihi 19.07.2008"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş."den alınarak davacıya verilmesine," dair kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/17925 E. ve 2014/2950 K. sayılı kararı ile sair temyiz itirazları reddolunarak; "Mahkemece birleşen davadaki manevi tazminat talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl davada davalı .. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, 82.603,12 TL maddi tazminatın olay tarihi 19/07/2008"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine, Birleşen ... 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin
    2012/445 E.sayılı davada: Davalı ...hakkındaki davanın husumetten reddine, 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2008"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden alınıp davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Birleşen ... 22 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/304 E. sayılı Davada: Davacı eş .... için 5.000 TL diğer davacılar..e ve ..a için 3.000 "er TL olmak üzere toplam 11.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden alınıp bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    1-) Mahkemece, kısmi bozma kararına uyulması halinde kısmi bozma kararı gereğince inceleme yapılır ve yeni bir hüküm verilir. Mahkemenin kısmi bozma kararı gereğince verdiği yeni hüküm temyiz edilirse, Yargıtay"ca yalnız kısmi bozma kararının kapsamına giren bölüm hakkında temyiz incelemesi yapılır.
    Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay"ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir.
    Davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının Dairemizin 2013/17925 E. ve 2014/2950 K. sayılı bozma ilamıyla reddi nedeni ile dava konusu edilen maddi tazminat yönünden verilen hüküm kesinleştiği halde mahkemece bu alacaklar hakkında infazda tereddütleri önlemek bakımından “bu konuda (Maddi tazminata ilişkin; Davalı Tedaş hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, 82.603,12 TL maddi tazminatın olay tarihi 19/07/2008"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine) yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde tespit hükmü kurulması gerektiği halde yazılı şekilde maddi tazminata ilişkin yeniden hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Yasası"nın 56/2.maddesi) gereğince hakimin, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve
    7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K"nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tesbit etmelidir.
    Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları)
    Dava konusu olayda, manevi tazminat yönünden; olayın oluş biçimi, olayın niteliği, vehameti davacılar üzerinde oluşturduğu elem ve ızdırabın fazla olması, günün ekonomik koşulları nazara alındığında eş ve müşterek çocuklar yönünden manevi tazminat miktarının az olarak tayin olunduğu açıktır. İşte bu nedenlerledir ki, eş ve çocuklar yönünden taktir olunacak manevi tazminatın uygun oranda ve daha yüksek şekilde tayin ve taktiri gerekirken eş ve çocuklar yönünden düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi