17. Ceza Dairesi 2018/1234 E. , 2019/3613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Düzeltilerek onama
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dairemizin 23.12.2015 tarihli bozma ilamına konu olan.... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2015 tarihli ilamında, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası yerine hesap hatası sonucunda 3 yıl 14 ay hapis cezasına hükmolunduğu, bu hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği, sanığın aleyhine bir temyiz isteminin bulunmadığı, ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/02/2014 tarihli, 2013/12-70 Esas ve 2014/57 Karar sayılı ve 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı ilamları ışığında somut olay irdelendiğinde hesap hatası niteliğindeki maddi hata neticesinde eksik ceza tayininin kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği göz önüne alındığında, mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmolunmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma isteyen bu düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık ..."ın tekerrüre esas sabıkaları bulunmasına karşın sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dairemizin 23.12.2015 tarihli bozma ilamına konu olan .... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2015 tarihli ilamında, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün yerine hatalı uygulama ile 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına bu hükümlerin yalnızca sanık ... tarafından temyiz edildiği, sanığın aleyhine bir temyiz isteminin bulunmadığı ve bu durumun sanık yönünden 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak oluşturduğu;
Fakat Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/02/2014 tarihli, 2013/12-70 Esas ve 2014/57 Karar sayılı kararında belirtilen “...Mahkemelerce hüküm kurulurken çeşitli hatalar yapılabildiği, örneğin zaman zaman nitelikli haller nedeniyle ceza artırılırken artırım oranlarında, bazen de sonuçlarında hatalar yapılabildiği gibi indirim nedeninin uygulanması sırasında da hesap hatası yapılarak daha az ceza tayin edildiği, hatta nitelikli hal nedeniyle cezanın artırılması yerine indirilmesi yoluna gidildiği, ilgili kanun maddesinde suç için hapis cezası ile birlikte para cezası
da öngörüldüğü halde, yalnızca hapis ya da para cezasına hükmedildiği, öngörülmüş cezanın alt sınırının da altında olacak şekilde bir ceza tayin edildiği veya belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sırasında işlem hataları yapıldığı görülmektedir. Böyle durumlarda mahkemece yapılan hataların nedeni ve niteliği göz önünde tutularak, kanun maddesinin yanlış yorumlanmasının sözkonusu olduğu hakimin takdirine bağlı
ve bilinçli uygulamalardaki hata ve aykırılıkların aleyhte değiştirme yasağı kapsamında kaldığı kabul edilmelidir. Buna karşılık, cezaların belirlenmesi sırasında iradi olmaksızın ve güdülen amacın dışında yapılan basit toplama, çıkarma, çarpma ve bölme şeklinde belirtilebilecek dört işlem hataları, dosyamızda olduğu gibi çarpan ile çarpılanın belli olduğu durumlarda, çarpımda yapılan hesap hataları herkes tarafından objektif bir biçimde farkedilebilecek nitelikte maddi hatalar olarak kabul edilerek, aleyhte değiştirme yasağı kapsamında değerlendirilmemeli, sanık aleyhine temyiz bulunmayan hallerde dahi doğru uygulama yapılmak suretiyle hüküm hakimin ifadesi doğrultusunda düzeltilebilmelidir” şeklindeki ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında belirtilen “Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında ‘maddi yanılgı ’ veya "yazım hatası ’ diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli bir biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukukî yanılgılardır. Hukukî yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir talî muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddî yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir. Bu yanılgılar, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya bir yasa yolu başvurusu üzerine verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilebilir. ” biçimindeki açıklamalar karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararları doğrultusunda hesap hatası niteliğindeki maddi hatalar neticesinde eksik ceza tayinlerinin kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği göz önüne alındığında sanık ... hakkında hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis cezasının 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası üzerinden infaz edilmesi gerektiği gözetilmeyerek, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesine aykırı davranılması,
2-Önceki hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmiş olduğundan sanıkların lehine olan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi ve bozma ilamı öncesinde sanıkların sarfına sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin göz ardı edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının 4. paragrafından sonra gelmek üzere “1412 sayılı CMUK"nun 326/son madde ve fıkrası uyarınca sanık ... hakkında hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis cezasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/02/2014 tarihli, 2013/12-70 esas ve 2014/57 karar sayılı ve 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı ilamları da göz önüne alındığında, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası üzerinden infaz olunmasına” cümlesinin eklenmesi; hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısım çıkartılarak yerine ""6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan bozma öncesi yargılama giderlerinin ve ayrıca sanıkların lehine olan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama giderlerinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.03.2019 günü oy birliğiyle karar verildi.