Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3695
Karar No: 2016/1174
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/3695 Esas 2016/1174 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesi veya bedelinin tahsili için dava açmış ancak mahkeme dava talebini reddetmiştir. Davalının ziynetleri kişisel borçları için bozdurduğu iddia edilmiştir. Ancak davacının babası olan tanık Hikmet, ziynetlerin düğünden hemen sonra davalının borçları için satıldığını ve bunu bizzat davalıdan duyduğunu ifade etmiştir. Tanığın beyanı, davaya dayanak teşkil etmekte ve mahkemenin kararını bozulmasına sebep olmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, tarafların olgularını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirtmektedir. Tanık beyanları dikkate alınırken, akrabalık ya da diğer yakınlık sebepleri değerlendirme kriteri olarak kullanılamaz. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi
3. Hukuk Dairesi         2015/3695 E.  ,  2016/1174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacıya düğünde takılan 21 bilezik,80 çeyrek altın, 8 tam altını, davalının, düğünden hemen sonra kişisel borçları ve işletmesi için harcadığını,geri vermediğini ileri sürerek; ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaz ise bedeli olan 45.000.00.- TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesi ile ;davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının, davalının ziynetleri kişisel borçları ve işletmesi için bozdurduğunu iddia ettiği halde, davacının babası olan tanık Hikmet"in davalının ziynetleri düğün borcu için bozdurduğunu ifade etmesinin çelişkili olduğu,davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile, reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 6.maddesi uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
    Somut olayda; davacının babası olan tanık Hikmet beyanında; ziynetlerin düğünden hemen sonra davalının borçları için satıldığını davacıdan ve davalıdan duyduğunu,damadının (davalı) kendisine düğün nedeni ile borcu olduğunu, yeğeninden borç aldığını, ziynetleri borcunu ödemek için sattığını söylediğini belirtmiştir. Diğer anlatım ile tanık ziynetleri borcu için sattığını bizzat davalıdan duymuştur.
    Aksine ciddi, inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Davada, davacı tanığının olmamışı olmuş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Ayrıca, mahkemece, davacı beyanı ve anılan tanık beyanının çeliştiği ileri sürülse de aslında beyanlar birbirini doğrulamaktadır . Zira, davacı yanın ve dinlettiği tanığın beyanları ziynetleri davalının borçları için sattığı noktasında birbiri ile tutarlıdır.
    Davacı yan, düğünde takılan ziynetleri davalının borçları için sattığını yöntemine uygun olarak ispatladığı halde, mahkemece; eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi