Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1425
Karar No: 2020/2692
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1425 Esas 2020/2692 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1425 E.  ,  2020/2692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; su borcunun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında ... 8. İcra Müdürlüğünün 2005/14659 E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalı borçlulardan ... Otel/..."ın abone, diğer davalı ..."nın fiili kullanıcı olduğunu, icra takibine davalıların yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; taşınmazı 01/07/1992 tarihinde diğer davalıya pansiyon ve dükkan olarak kiraladığını, dava konusu borca ilişkin tüketimi kiracısının yaptığını, dolayısıyla borcun muhattabı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ...; davalı ..."dan pansiyon olarak taşınmaz kiraladığını, 31/12/2000 tarihi itibarı ile pansiyon, telefon ticareti ve deri mamülleri ticaretini terk ettiğini, akabinde yürüttüğü mimarlık işini ise 30/09/2001 tarihinde terk ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.03.2014 tarihli ve 2013/18333 Esas, 2014/3505 Karar sayılı kararı ile özetle; "..aboneliğe ait tüketim bedelleri nedeniyle davalı abone ..."ın ve söz konusu aboneliğe ait taşınmazı fiilen kullandığı sürece davalı ..."nın sorumlu olduğu anlaşılmakla, dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile mahkemece ilgi aboneliğe ait tüketim bedelleri nedeniyle davalı abonenin ve sözkonusu aboneliğe ait taşınmazı fiilen kullandığı sürece davalı ..."nın sorumlu olduğu miktarın belirlenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, davalı ..."ın karar düzeltme istemi Dairemizin 04.11.2014 tarihli ve 2014/12278 Esas, 2014/14312 Karar sayılı ilamı ile miktar itibariyle reddedilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, davalıların, ... 8.İcra Müdürlüğü"nün 2005/14659 E.sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan, asıl alacak miktarı 3.750,00 TL üzerinden hesaplanacak olan %40 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298/2. maddesinde; gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir.
    Somut olayda; tefhim edilen kısa kararda "Davanın kabulüne" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda "Davanın kabulüne" kısmı aynen, "davalıların, ... 8.İcra Müdürlüğü"nün 2005/14659 E.sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan, asıl alacak miktarı 3.750,00 TL üzerinden hesaplanacak olan %40 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" kısmı eklenmek suretiyle hüküm kurularak, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
    Buna göre, mahkemece; kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre, açıklanan hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir.
    2-) Bilindiği üzere, mahkemece verilen kısa karar (hüküm), bir davayı esastan çözümleyen ve uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamada yapılması zorunlu iş; gerekçeli kararı, kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte hakimin yazmasından ibarettir. Eş söyleyişle, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. Esasen, ilamın tefhim edilen kısa karara uygun yazılması ve gerekçe taşıması, kamu düzeni ile doğrudan ilgili temel kurallardan olup, bu kurala yasa koyucu HMK"nun 297. maddesiyle varlık kazandırmıştır.
    Yine Anayasamızın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesinin 3. fıkrasında; "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Buna göre; gerekçe, hükümle çelişik olamaz. Aksinin kabulü, mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.
    Somut olayda; gerekçeli kararda, toplam takip tutarının 7.574,90 TL olduğu, davalılardan fiili kullanıcı olan ..."nın bu bedelin 5.117,72 TL kısmından sorumlu olduğu, davalı ..."ın yasal aboneliği sebebiyle, tüm borçtan müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu belirtilmesine rağmen, hükümde davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline karar verilmiştir. Bu haliyle gerekçe ile hüküm arasında sonuca etkili çelişki olup, bu durum usul ve yasaya aykırıdır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalı ..."ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi