Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15853
Karar No: 2016/1186
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/15853 Esas 2016/1186 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep edilmediğini ve davalı babanın çocuğun giderlerine katılması gerektiğini belirterek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakası ödenmesi talebinde bulundu. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakası ödenmesini hüküm altına aldı. Buna karşı davalı tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay kararına göre iştirak nafakası miktarının daha düşük tutarda belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay kararında, TMK 182/2. ve 328/1. maddelerine vurgu yaparak çocuğun velayet hakkının kendisine verilmeyen eşin kişisel ilişkisi düzenlenirken, çocuğun yararları esas tutulmalıdır. Ayrıca, ana ve babanın bakım borcunun çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiği belirtilerek nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun ihtiyaçları, anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme gücü göz önünde bulundurulmalıdır.
3. Hukuk Dairesi         2015/15853 E.  ,  2016/1186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep edilmediğini, davalı babanın çocuğun giderlerine katılması gerektiğini ileri sürerek; çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir .
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çocuk için aylık 400.00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir .
    Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir.
    TMK 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır".
    Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).
    İştirak nafakası takdir edilirken, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, nafaka yükümlüsünün ve velayet kendisine bırakılan tarafın mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir.
    Dosyadaki belgelerden ortak çocuk ...."in 2004 yılında doğduğu, davacı annenin ev hanımı olduğu, evlendiği, yeni evliliğinden 2009 yılında bir çocuğu daha olduğu; davalı babanın ise, özel şirkette çalıştığı, 1.252.68 TL aylık ücret aldığı, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır.
    Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, nafakanın niteliğine, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyine, ayrıca velayet hakkı kendisine bırakılan davacı annenin de ortak çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğü bulunduğuna göre, mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı biraz fazla bulunmuş, bu konu hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek ve TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha az miktarda nafakaya hükmetmek olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi